Han bu, konaklama yeri en başta tabi ki yalnız, han var han var, handan
hana da fark var. Eski zaman konaklama yerlerinden olsa da han, tarihi
filmlerde de görmüşsünüzdür çoğu kere... Hancının, karısı ve bir de kızı olur
genellikle... Hancıların pek oğlu yoktur. Niye yoktur? Bu kahpe Bizanslılar
illa ki hancıların kızlarına sulanacaklardır şarap içerken, sonra da yürekli
bir Türk'den ya Tarkan'dan ya da Karaoğlan'dan ağızlarının payını ağır biçimde
alacaklardır... Bu Bizanslılar yıkanmadıkları için çok kaşınmaktadırlar,
birileri de kaşıyacaktır onları haliyle, bu da o zaman ki Türklere düşmektedir.
Gelelim zamanımızın Yol geçen Hanlarına... Bu kimi zaman ailenin beraber
kullanılan evidir, evin delikanlısı için. Delikanlı babadan fırça üstüne fırça
yer ve de parlar. Hatta çok uzaktan bakanlar bile delikanlının parladığını
anlayabilirler... Kimi zamanda gurbette bir öğrenci evidir Yol geçen hanı,
dışarı da takılmayı seven arkadaşları için.
Yolgeçen Hanın da kimi zaman hancı rolünü baba üstlenir, kimi zaman da anne
üstlenir. Öğrenci evlerinde ise Yolgeçen Hanının hancıları, o ev de ki en
kıdemli öğrencidir. Yolcular ise yol geçen hanında her zaman istediklerini
bulamayabilirler. Ev ya da öğrenci evini yol geçen hanına çevirenler zamansız
girip çıktıkları ev de istedikleri yiyecekleri de bulamazlar, içecekleri de...
Bazen biftek yerine kuru ekmek, zeytin, şarap ya da kımız yerine de su veya
milli içkimiz ayran dan içerler...
Yol geçen hanının kapısına bu devir de at yerine arabalar bağlanır haliyle...
Hele de bir ev de üç dört tane araba varsa, Evi Yol geçen hanına çevirenlerin,
hana ne zaman girip çıktıkları da belli olmaz. Yol geçen Hanının herkes de
birer ikişer tane anahtarı vardır. Burada Han Duvarları Şiirinde merhum Faruk
Nafiz Çamlıbel'in dediği gibi ''Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı.''
Yağız atların yerine son model arabalar eksozlarından duman salarlar
atmosfere... Meşin kırbaç yerine de evi Yol geçen Hanına çeviren evlatlara babanın
sözleri meşin kırbaç gibi şaklayacaktır, her ne kadar evlatların bir kulağından
girip, öbür kulağından çıksa da...
Eski zamanlarda sınırlarımız Yol geçen Hanına dönmüştü... Kaçakçılar, terör
örgütleri, yasa dışı işler ile uğraşanlar istedikleri zaman girip, istedikleri
zaman çıkıyorlardı sınırlarımızdan. Devletimizin aldığı önlemler ile bununda
önüne büyük ölçü de geçilmiştir... Dünyayı bırakıp, gerçek mekanımıza doğru yol
alacağız kısa bir zaman sonra ''Dünya, taşlar, topraklar, servetimiz, onlar
hancı bizler yolcuyuz her zaman.'' bunun bilincinde olmalı insanoğlu...
Hepinize en derin sevgi ve saygılar...