Aslında dokunmanın diğer ismi,
Yâd etmekle yetinip saklı tutulası.
Gözden ırak da bir düş/üş
Kenetlendiğim sonbahar
Hele ki yaz ertesi bir iklimde
Sürmenaj adeta aklımın imleri.
Teğet geçen hangi şarkıda yüklü
hicran?
Hangi gönülde döner durur devran?
Deme sakın ya da bekle kışı,
Hele bir atlatalım hazanı.
Gönülsüz olur mu hiç andığım her
hutbede
Sivrildiğim her yeni günde
Ve soluksuz kaldığım nöbetlerinde
Yaz akşamlarından atlarken sekme
sekme
Beşinci mevsime.
Gel, desen de nazımda saklı isyanım,
Affetsin beni Tanrı:
Ben sadece aşka aşığım,
Demem o ki;
Bir ringde yığılmışlığımdır
Her şiirde ölmeyi temenni ettiğim.
Bir surede yeniden doğuşumdur
Yine aşkı müjdeleyen ebemkuşağı
Hem öyle nasip de olmaz her kuluna
Mevla’mın,
Kanarken kanatmayı asla beceremedim
Sen ki kanatlarımda bir sure tadında;
Sen ki ölümlerimin bedeli
Üstelik kinayelerin tufanında
Zarların nazarında
Kaybetmeyi baştan kabullendiğim
Bir tasasın.
Bir kuru ırmaksın adeta
Suları çekilmiş denizlerden arda
kalan
Düş kırıntısısın
Yine sevmelere doyamadığım
Belli işte
Boşa attığım biz zarın naçar yüzüsün,
Kayıplarımın şemailinde
Korunmaya muhtaç bir kuş ürkekliğinde
Konmayı beceremediğim dalısın gök
kubbemin
Tanrı sıfatında şimdi her ön yargı
Ölümüne sevmeleri kucaklarken
Bilinmezin niyazı.