SİLECEKSEN SİL GAYRI ON YEDİ BENLİ ŞADİYEM
( Bu yazı tarafımdan ilk yayınlandığında bu başlık altında yayınlanmıştı )
.......................................................................................................................................................
Bu yazının bir benzerini 15.12.2014 Tarihinde yayınlamışım. Bugün bakıyorum ki sanal alemde değişen bir şey yok. O yazı bazı değişiklikler ve yeni bir başlıkla yine huzurlarınızda
NOT: Yazının sonunda isim olarak geçen Şadiye herhangi bir tanıdığım ya da tanımadığım kişi değildir. O bakımdan bu adı taşıyan ya da benim bu adla hitap ettiğim hiç kimse lütfen üzerine alınmasın.
..............................................................................................................
Yahu 15-16 Yaşındaki ergenler olsa anlayacağım da 50-60 hatta 70 yaşındaki koca koca eşşek kadar adamlar ya da kadınlar olmuşuz hâla beğenilme peşindeyiz onu anlamıyorum.
Yok yani beğenilme derken bizzat kendi şahsımızın beğenilmesi de değil konu. Sanal alemde yazdıklarımız, çizdiklerimiz, paylaştıklarımızın beğenilmesinden ve onlara yorum yazılması ya da yazılmamasından bahsediyorum. Beğenilen ya da beğenilmeyen şey aslında bu paylaşımlar olmakla birlikte ifade edişte '' Sen beni neden beğenmiyorsun?'' Diye dile getiriyoruz bu durumu.
Face bookta aşağı yukarı her gün değişik arkadaşlardan mesajlar: Biraz Sami'ce bir yorumla ama çok da abartmadan aynen aktarıyorum.
'' Bu gün sayfamda temizlik yapmaya başladım. Bir beğeni bile yapmayan kişiler benim arkadaşım olamazlar. Bari sayfamda boşuna yer işgal etmesinler''
Aslında bu mesajın meali ve tefsiri şöyledir:
'' Lan arkadaşlar ! O kadar yazıyoruz, çiziyoruz. O kadar paylaşımlarda bulunuyoruz. Ulan kör müsünüz. İnsan hiç olmazda bir tıklar. Burada oturmuş mal mal acaba kimler beğenecek, kimler yorum yapacak diye saatlerce beklemekten radyasyon komasına girdim laaannn. Niye beğenmiyorsunuz ey g.tümler ! Bir baldır bacak resmi koysaydım hemen atlardınız di mi ibibikler? ''
Sanırsın bir vatandaş beğendiğinde ya da yorum yazdığında hazretin boyu uzayacak. Ya da kendisine Nobel ödülü takılacak. Veyahut da yazıp bastırdığı kitapları kapış kapış satılacak. Ulan arkadaşım dünya klasikleri bile Kadıköy'de 1 liradan satılıyor bu memlekette. Senin benim şiirime , yazıma kim bakar. Ya da yaptığın diğer paylaşımlara. Hem vatandaşlar senin-benim yediğim yemeğin resmini neden beğensin?
Bu arada tabii ki unutulan çok önemli bir nokta daha var: Arkadaş ! Aslında biz hepimiz Mark Zuckerberg'in kiracıları değil miyiz? Hatta herife hiç bir kira bedeli ödemeden evini rahat kullanmıyor muyuz? O halde şu '' Bari sayfamda'' ve '' İşgal etmesinler'' afra tafrası ne oluyor? Şimdi Mark Zuckerberg çıkıp da '' Ulan ben size rahat rahat yazın çizin, bir şeyler paylaşın diye bir ev açtım, siz babanızın malı gibi evden adam koymaya kalkıyorsunuz. Ben bir tek defa olsun size Ulan beni neden beğenmiyorsunuz hırbolar? Diye sitem ettim mi? Hastirin gidin lan evimden'' Dese ne yapacağız? Deyin haydi, ne yapacağız?
'' Bundan sonra kim beni beğenirse onu beğeneceğim, kim yorum yazarsa ona yorum yazacağım''
Bana ne? Ne yapacaksan yap. Bunu böyle deklare etmek suretiyle beğeni ve yorum sayını arttıracağını mı düşünüyorsun? Yani bizler ''Ay yazık yaaa. Adam / kadın, bunalıma girecek valla. Dur şunu beğeneyim de az moral dopingi olsun'' mu diyeceğiz? Hem sevgili biraderim ya da sevgili hemşirem ! Her gün yüzlerce paylaşım yapıyorsun. Sadece senin paylaşımlarına yorum yazmaya kalksa bu millet, 7/24 durmadan yazmak zorunda kalacak. Okumadan yapılan beğenilerden de hoşlanmıyorsun? Eeee ne halt etsin millet? Herkesin face bookta ya da edebiyat platformlarında takılmak dışında bin türlü işi gücü, bin türlü derdi var değil mi?
'' Bakın valla billa sileceğim beğenmeyenleri... Ekmek musaf çarpsın ki sileceğim. İki gözüm önüme aksın ki sileceğim. Nâna kör bakayım ki sileceğim. Allah belamı versin ki sileceğim. En kısa zamanda dönüş yapıp da beğenmeyenler tek tek sayfamdan silinecektir. Herkese duyurulur. Sonra üzülmek, ağlamak, bunalımlara girip '' beni neden sildi diye depresyonlara girmek yok. Benden günah gider.''
Yahu şaka değil cidden merak ediyorum. Şu sanal alemde ‘’ Falanca beni sayfasından sildi ‘’ Diye oturup da ağlayan var mı? Ağlayan ve karalar bağlayan var mı? Gerçekten merak ediyorum.
Vatandaş mesajına devam ediyor :
‘’ Dost bildiğim ama arkamdan atıp tutanlar, yüzüme dost görünüp de arkamdan dedikodumu yapanlar, beni çekiştirenler ! Siz kendinizi biliyorsunuz. Ben sizi sayfamdan silmeden siz kendiliğinizden ayrılın sayfamdan ‘’
Hoppala cupbala taraleyli…Bre mübarek adam / veya kadın böyle bir mesajı kim üzerine alır ki? Birilerinin arkandan konuştuğunu, seni çekiştirdiğini, hatta ve hatta kuyunu kazdığını, yoluna taş koyduğunu biliyorsan ellerin armut mu topluyor? Kendin siliversene. Yedi iklim dört köşeye tellal çıkarıp ‘’ Ey ahali, duyduk duymadık demeyin…Bundan kelli her kim arkadan konuşmuş, beni çekiştirmiş, yoluma taş koymuş, paylaşımlarını beğenmemiş ve en azından bir selamı çok görmüş ise işte o şahıslar taslarını taraklarını toplayıp sayfamdan ayrılsınlar’’ Diye reklam etmenin alemi ne?
Herhangi birini sayfanızdan çıkaracak olsanız elinizi kolunuzu bağlayan mı var? Ya da elinize kolunuza yapışıp ‘’ Aman abi / Abla gözünü seveyim, o bir cahillik yapmış senin paylaşımlarını beğenmemiş, sana bir selam bile vermemiş, sen büyüklüğünü göster. Bu sefere mahsus affet. Ben o keratanın kulağını çekerim. Hatta huzur-u şahanenize getirip tevbe istiğfar etmesini sağlarım. Yeter ki silmeyin ‘’ Diye yalvaran mı oluyor?
Ya gerçekten aklım almıyor. Bilemiyorum belki de sakatlık bende olduğu için yanlış düşünüyorum ama yine de merak etmekten kendimi alamıyorum. Yoksa bu sildikleriniz ‘’Arkadaş sen beni nasıl silersin ‘’ diye sizi mahkemeye filan mı veriyorlar. Mahkeme kapılarında sürünmek istemediğiniz için mi kendiliklerinden gitmelerini istiyorsunuz? Gerçekten niçin siz kendiniz silmek gibi bir zahmete katlanmıyorsunuz da böyle bir yol tercih ediyorsunuz anlamıyorum, anlamakta zorluk çekiyorum.
Acaba diyorum sizin sayfanızdan silindiğinde ölecek, siz de ‘’ Ölümü benim elimden olmasın, durduk yerde katil olmayayım, gitsin efendi efendi intihar etsin’’ mi demek istiyorsunuz? Kendinizin gayet iyi bildiğiniz bu selamsız sabahsız ve arkanızdan kuyu kazan insanlar nezdinde sizin sayfanızda olmak hayati bir önem mi taşıyor nedir?
Bu arada bir de resmen duygu sömürüsü yapanlar var ki Allahım Allahım...Vatandaş resmen acıların çocuğu Küçük Emrah modunda.
'' Demek ki gerçek dostluk denen şey yalanmış. Bir paylaşımımı bile beğenmiyor beni bu diyar-ı gurbette böyle mahzun, böyle perişan, böyle gözleri yaşlı, böyle boynu bükük tek başına bırakıyorsunuz. Aaaah ahhh. Seherde ağlayan bülbül, sen ağlama ben ağlayım. / Yalan dünya her şey bomboş, hancı sarhoş, yolcu sarhoş...Yıllar yılı dert yolunda ,Ne ilk ne de sonuncuyum, Kahrediyor hayat beni ,Acıların çocuğuyum ''
İnanın bu beğenilmeme sebebiyle resmen bunalıma giren var. Dolayısıyla da ben bundan sonraki aşamada vatandaşın '' Demek beni beğenmiyorsunuz ha. Ben de intihar ediyorum o zaman'' Diye mesaj yazmasını bekliyorum ve bitirirken sözlerini değiştirdiğim '' Onyedi benli Şadiyem '' Türküsü ile tüm okuyan arkadaşlara selam ve sevgilerimi gönderiyorum.
Facede pineklersin.
Bulduğunu eklersin.
Sileceksen sil gayrı on yedi benli Şadiyem.
Daha neyi beklersin?
Klavyenin tuşları.
Başında çok boşları.
Sileceksen sil gayrı on yedi benli Şadiyem.
Bak ürküttün kuşları(!)
Olmuşu hamı bırak.
Windowsu camı bırak.
Sileceksen sil gayrı on yedi benli Şadiyem.
Artık reklamı bırak.
Resim:
1-Bir arkadaşı tarafından face book arkadaşlığından silindiği için salya sümük ağlayan dîdeleri giryân, sinesi püryân bir vatandaşımız.
2- Beğenilmediği için bu hallere düşmüş olan bir mağdur ( temsili olarak )
