Git...
Mardin'e
Midyat'a, Adıyaman'a
Diyarbekire, tarihten 
kalan silinme yenlere
Bizi bizden 
kopartmak isteyenler 
zaten vardı, 
saklı nifaklardı sual eyle
Her köşe başında, 
mahzun 
nefeslerin gözleri yaşlıdır, 
imdat çığlıkları yanıktır gör hele
Görecek ve şahit olacaksın ki 
ruhunu ve yüreğini 
derin bir sızı kuşatacak, 
sessiz bir dram yaşanacak
Örf ve anane öne çıkacak, 
manevi duruş her şartta 
yakinen anlaşılacak, içinde 
bir gariplik başlayacak
Seni aidiyetine götüren tarih 
karşına çıkacak, her karışı 
tarih kokan medreseler, 
camiler, dergahlar, 
zaviyeler seni karşılayacak

Artık eskimiş 
yılları düşünme at
Bilinçaltında bıraktığı 
menfi izleri bir tart
Umudu, şevki, 
iştiyakı törpüleyen 
her ne varsa 
haktan uzak
Hiç düşünme 
bilinç üstüne çık 
v
e vakti geldi artık 
haydi silkin ve kalk
Yatan, miskinliğe kanan, 
yalnızlığa sığına, 
korkularını baş tacı yapan 
her kimse bırak
Seni sana yakınlaştıracak, 
umut aşılayacak, 
şevkini artıracak, huzur 
ve selamete çıkartacak 
yaren bulmaya bak

Geçen...
Yıllar anlatmalıydı sana
Anlatsa ne çıkar 
ders almayan insana
Ruh alçalsa, gönül kararsa, 
akıl hesapsız olunca
Heva, arzu, 
heves umut sanılır, nefsin 
peşine takılır sormayınca
İçinde ukte ne kadar 
kalmış olursa olsun, beklentiler 
hayır getirmez anlasana
Ne vakit yalnız kalsan 
geçmiş gelir aklına, özlediğin, 
bulamadığın her ne varsa 
hüzün zerk eder cana

Mustafa Cilasun
( Diyarbekir başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 26.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.