Mübarek Recep ayını bitirdik, Şaban ayının da sonları yaklaşıyor, üç ayların sultanı Ramazan Ayına çok az kaldı. Daha ilk günden uhrevi bir hava yerleşiyor tüm memlekete ve İslam Alemine ya da en azından ben öyle gözlemliyorum, başkasına nasıl gelir bilemem... Şimdi beylik laflar ile size orucunuzu tutun, namazını kılın, zekatınızı verin diye nasihat etmeyeceğim, bunların bilincinde olan insanlar zaten yapıyor, yapmayanlarda umulur ki Allah'ın hidayet etmesi ile bir şekilde ibadetlerin bir ucundan tutarlar. ''Rahmetim gazabımı kat kat geçmiştir.'' diyen bir yüce yaratıcının Cenabı Allah'ın huzurundayız hepimiz...



Ne büyük mutluluk bizler için hem Müslüman hem de Türk olarak doğmuşuz. Bizlerden başka başka ülkelerde de sayısız Müslüman da Ramazanı karşılamaya hazırlanıyor. Savaşlar içinde olan, fakirlik ve açlık ile boğuşan bir dolu İslam Ülkesi var. Bizler burada rahat yataklarımızda uyurken, yatıp kalkarken o dindaşlarımız ağır bir imtihandan geçiyorlar, tabi aynı zamanda bizler de onlar ilgilenip ilgilenmemek konusunda imtihandan geçiyoruz. Allah yardım etsin bizlere de onlara da... Onlar sabırla, biz de yaptığımız ve yapacağımız iyilikler ile bu sınavları alnımızın akıyla verelim...



Yüce Yaratıcı Rahman ve Rahim olan Allah'ım insanlar arasında birbirlerine olan üstünlüğün ancak ve ancak ''Takva'' da olduğunu çeşitli ayetlerde belirtiyor... Demek istiyor ki Rabbım ''Benim gözümde senin aslında Müslüman da olsan Iraklı, Sudi Arabistanlı, Filistinli, Suriyeli, Türk, Azeri olmanın bir önemi yok sen ne kadar günahtan sakınıyorsun ben ona bakarım.'' Günahtan sakınmanın bir adı da takva zaten, diğer bir deyiş ile züht...



Ramazanın en büyük nimetlerinden oruç bir kalkandır kötülere ve kötülüklere karşı. Orucu sadece aç kalmak olarak algılarsak yanılırız. Her türlü haramdan kendimizi koruyacağız oruçlu olduğumuz zaman. Göz zinasını, kap zinasını da bir tarafa bırakacağız. Ağzımızdan küfür ve kötü söz çıkmayacak. Kalp kırmamaya özen göstereceğiz. Sılayı Rahime yani akrabaları koruyup, kollayıp gözetmeyi unutmayacağız... En önemlisi de Ramazan bizi terbiye ettikten sonra eski günahlarımıza Ramazandan sonra dönmemek, bu çok önemli...



Müslüman her zaman tevazu içinde ve alçak gönüllü olmalıdır. İnanan bir insanın en önemli özelliklerinden birisi budur. Ülkemizde gariban ve fakir insanlar azımsanmayacak kadar çok. Bu insanların üstlerinde başlarında doğru düzgün elbiseleri de yok, karınlarını da istedikleri gibi doyuramıyorlar. Bu nedenle bu mübarek Ramazan'da şaşalı ve otellerin büyük salonlarında verilen iftarlardan kaçınmak lazım... Meşhur atalar sözüdür ''Biri yer biri bakar kıyamet ondan kopar.'' da derler...



Ali İmran Suresini 102. ayetinde Rabbımız bize ''Ey iman edenler, Allah'tan nasıl korkup-sakınmak gerekiyorsa öylece korkup-sakının ve siz, ancak Müslüman olmaktan başka (bir din ve tutum üzerinde) ölmeyin.'' böyle buyuruyor. Demek ki bazı aklı evvellerin düşündüğü gibi ''Allah'dan korkulmaz Allah sadece sevilir lafı havada kalmaktadır.'' Gerçek iman sahibi bir Müslümanın yüreğinde Rabbına hem sevgi hem de korku olacaktır. Korku olacaktır ki başkalarına kötülük yapmayalım, cinayet işlemeyelim, başkalarının haklarına tecavüz etmeyelim, kimselere gıybet etmeyelim. İşte en büyük fırsat ben Müslümanım diyen bir insanın kendini af ettirmesi, Allah'ın sevgisini kazanması için mübarek Ramazan Ayı... Tekrar hoş geldin evimize, ülkemize, yüreğimize Ya Şehri Ramazan... Hepinize en derin sevgi ve saygılar...
 

( Evimize Ülkemize Yüreğimize Hoş Geldin Ya Şehri Ramazan başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 25.05.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.