Senin gelip dolaşman için
Karanlığın arkasında ki bulvarım ben
Kaderim hologram gibi alnım da
Göçmen günahlarım sıçrıyor anılarıma
Sanki kendi gök gürültümü üretiyorum burada
Oysa yumuşacık bir öpüş gibiyimdir bilirsin
Kendimi sektiririm yokluğun da
Gölgelerim ters taklalar atar
Sana kavuşmak için bütün fırsatlarımı kollarım
Bulutların arasında ki dağlardasın sanırım
Oysa bir müddet sonra burada bulutlar dağılır
dağlar ki , kaldığı yer de, kalır
sen gene yoksundur...
Sen olmadığın zamanlar
Kırılganlığından korkuyorum duygularımın
Hayatın hızına yetişemiyorum
Yelin de kaçamağım sonbaharın
içimde ki yalnızlığım kırbaçlanır
Yarım kalmışlığımı yaşarım
Ölüm etrafım da dolanır
O zaman toplanır kalabalık, tahta kutumun önünde
Topluca namazı ,secdesizce...
Biliyorum ki artık yaşım hiç büyümeyecek
Artık bütün yoklarım bitecek
Şaraptan sarhoş akşamlar da
Artık şeytanlarım gelmeyecek
Şimdi zamanım büküldü
Şimdi ruhum tövbeli burada
Issız bir ışığa doğru gidiyorum sanki
Sen olmayınca
Ölüm, o kadar da kötü değil ki...
Vedat DÜNDAR