Şubat treninde beyaz bir kompartıman

Ellerimi ısıtan  bir bardak gül çayı

Yüzü hatıralardan eskimiş  fakir giyimli

Antika şehirlerden geçiyoruz.

Bu yol yeni bir dünyaya  gidiyor

Mahalle aralarında uçuşan güvercinlerin olduğu

Sıcak  kalpli insanların avuçlarına doğru kayıyor tren

Uçuyor adeta hayret

 

Dünya henüz yok olmamış

İnsanlık en güzel baharını yaşıyor

Çocuklar mutlu  kahkahalarla  sarıyor güneşi

Kimseler hasta olmuyor

Ölmüyor   hayret

 

 

Dışarda her sey bir hayal gibi

Bu   yananlar ışık  değil diyorum

Ateş böcekleri

Hem de bu kış kıyamette

Olacak şey mi

Ölüm çağını uçurumdan yuvarlayıp

Altın çağlardan geçiyoruz

Varacağımız istikamet  sevgi çağı

Emperyalizm diye bir sözcük yok

Zulüm yok, işkence yok ,tecavüz yok

Ağlayan anneler , canlı bombalar,pisi pisine ölenler yok

Yok sırası gelmeyene  zoraki  gidiş

İnsanlık  öldürmeden de yaşayabiliyor hayret

 

Gurup gurup şiir kuşları geçiyor  birden

Bu tren uçuyor mu diyorum

Nostaljik bulutlara takılıyor  dumanları

Yazlık sinemalar yerli yerinde

mısır kokuları yayılıyor

sevgi dolu insanlara konfeti oluyor

Havai fişekler gibİ açılan gazoz kapakları

localarda  mutluluk heyecan tozları

arkadaşlık dostluk ve sevecen yürekler

dünya buradan da geçmiş mi hayret

 

saba rüzgarı yolumuzu kesip

 başka yöne  savuruyor  bizi

 

Afrikada çocuklar tıka basa doymuş

Şiirlerce şelalelerce su akıyor

Çocuklar nasıl   bilge ve umutlu

Gelecek uğramış hayallerine

Afrika bir cennete dönmüş  yeşil  umuda sargın

Meger her şey mümkünmüş hayret

 

tren üç okyanus kıyısında mola veriyor

okyanuslar  lacivert bir hayal gibi tuvalden düşmüş

insanlığın döktüğü bütün kanları yıkamış bu dev sular

her şey ıhlamur kokusu sadeliğinde şimdi

içimize derin ve sonsuz bir uyku veriyor

 

 

Tepelerden  rüzgarla düşen kar taneleri

şiir kuşları gibi savruluyorlar

Beyaz kompartıman bir hayal taşıyor sanki

Kar taneleri  coşkuyla şarkı söyleyip

tren camlarındaki buğulara  yapışıyorlar

sol anahtarları umutlardan yapılmış

beyaz kompartıman  şiirlere  doluyor

 

yol bitiyor uyanınca

uyanınca  gül çayıma sarılıyorum

rüyaymış meğer gönlümün tam içinden geçenler

 

 

bir asırdır burdaymışım ben

 demode dünyanın ve

hiç hareket etmeyen beyaz bir kompartımanın içinde

 

 

gül çayıma ıhlamur karıştırıyorum

gözyaşlarımı  okşayan gerçeklere inat bir gülümsemeyle

oysa diyorum

oysa mümkünmüş bu dünyaya gül çayı demlemek 

sevgi ile…

 

 

 

                  Ayşegül Aşkım Karagöz



( Demode Dünya’ya Gül Çayı Demlemek başlıklı yazı ayşegülaşkım tarafından 23.03.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.