Nice...
Gönüller perişan
Her umutta sabırla yaşar hicran
Ruhumun ahdine sadakat gösterir vicdan
Aklım ancak marifetle şan, zafiyet esir bırakan an
Ey can aklın nuru ilimdir, ilim ahlaktan uzaksa eyler viran
Tek nefeste midir can, gönülde yaşar heyecan, vuslat en büyük mizan
Ey heves artık eyleme perişan, cezbe meftun eden ne varsa arındır böyle arzulardan

Onun...
Kimseye anlatamadığı
Sırları vardı, ah u zar içinde ki candı
Yalnızlığı tercih eden, sessizliği seçen farktı
Bir yudum su ve bir lokma ekmeğe kanaat eden insandı
Hüznün her sahnesi, hicranın vuran karesi aşikar olan dramdı
Ne vakit yanına gitsem, birkaç sual etmek istesem sabırla yüzüme bakardı
Adeta niçin uğraşıyorsun bak kendi işine ve çözümsüz haline diyecek kadar açıktı
Nedense beni üzen ve onun şahsında içselleştiren bir acı vardı, söylenemeyen her sır vaktine ısmarlanmıştı

Artık...

Yorgun ve solgundur
Tutunduğu dallara biraz kırgındır
Ne zaman ümitlense nasip uzaktadır
Hayatın yükünü artık omuzları zor kaldırmaktadır
Şakaklarından akan ter neler anlatır, nemlenen gözlerini kaçırır
Ne kadar dişlerini sıksa, yumruğunu kaldırarak ufka haykırsa hicrandır
Bir hayatın irade koymadan çocukken, umutken, saf ve masumken yaşanan çile acıdır
Sabrın ummanı, çaresizliğin dermanı, boyun büktüren buhranı anlatılamayan saklı dramın romanıdır

Mustafa Cilasun
( Gönüller Perişan başlıklı yazı Yazan Adam tarafından 20.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.