"Hüznümü sayfalarca yazabilir mutluluğum için saatlerce kahkaha atabilirim. Lâkin acımı anlatacak bir kelime bile bulamam. ’Öyle işte’lere sığınırım." dedin...
Sen ilk ikisini iyi becerirken, kahkahalarına saklanan acıyı görebilenleri hesaba katmamışsın hiç. Mavinin bol olduğu yere diktiğinde gözlerini, bir renk cümbüşü hayal ettiğini bilenleri de! Buz kesiği bakışlarına çöreklenen dağınıklığı toplayanları da! Uzun kirpiklerine kurduğun darağaçlarında kimleri astığını bildiğimi hesaba katmamışsın hiç... Ki sen, çocuk, genç kız, ve anne olmazdan evvel huzuru babasının avuçlarında arayan, masumluğu eskiden siyah saçlarında tarayan, kanatlarını açarak çöl sıcağı iklimler üzerinde uçan uçarken de sapana gerilen taşların hedefi olandın...
Muhtelif kelimelere ne hacet! Ne çabuk unuttun bunca acıyı gözlerinle uzunuzun bana izâh ettiğini. Saçının beyazlama vakti kadar şahidim dudaklarının kıvranışına Şimdi flu bir yalnızlığın ertesine "öyle işte"leri bol bol sığdırmaya çalış. Ve Suskunluğun tırmalarken dilinin kenarını aynı yıldızın altında seyrettiğimiz, karşı şehrin ışıklarına taktığımız isimlerin baş harflerine tutun Bil ki o harfler artık sayamayacağımız kadar çok cümle...
zirâ şair şöyle der;
Benim katımda üzüntünün en şiddetlisi, sahibinin kendisinden gideceğini bildiği bir sevinçteki üzüntüdür!
( Muhtelif Kelimelere Ne Hacet başlıklı yazı Zeynn tarafından 20.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.