Kardeşin kardeşe, akrabaların ve ailelerin birbirlerine, devletlerin devletlere ve komşunun da komşuya hatta külüne bile muhtaç olduğu bilinir.

Madem yaşamaktayız kendimizi toplum hayatından tecrit edemeyiz; aksi takdirde bu durum eşyanın tabiatına ters düşer.

İnsan olarak her şeye bir çırpıda sahip olamayız. Bunun için ideallerimiz doğrultusunda muayyen hedefler tespit etmek, azimle çalışmak ve ille sabırlı olmak iktiza eder.

Sahip olmak istediğimiz müşahhas bir nesne ise vakit ve enerjimizi rasyonel tarzda harcamamız; kazanmak istediğimiz mücerret ise soyutun boyutunu belirlemede son derece hassasiyet göstermemiz icap eder.

Hiçbir şey aynı anda hem var hem de yok olamaz. Aynı minval üzere ya varız ya da yokuz yani bir şey ya vardır ya da yoktur, tıpkı olmak ya da olmamak gibi, ikisinin ortası olamaz.

Bizi biz yapan milli, manevi ve etik değerlerimizden zerre taviz vermeksizin beşeri, komşuluk ve devletlerarası münasebetlerimizi idame ettirmeye mecburuz. Aksini düşünmek bile mutlak bir zafiyete sebep olur.

İlişkilerde olumsuzluğa yol açan en büyük etkenlerin başında çıkar çatışması ve kısır döngüye tutsak olmak sayılabilir. Aşağılık, bencillik ve haset duygularından arınabildiğimiz oranda başarı kaydedebiliriz.

Çağımızda insanlığın öncelikli ihtiyacı güven ve huzur olup, bunu herkes ziyadesiyle hak etmektedir.

Karşılıklı anlayış, hoşgörü, saygı ve paylaşım ne denli güçlüyse insanlar da o kadar mutlu olurlar çünkü insan olmak ve insanca yaşamak istemek hepimizin ortak özelliği ve hakkıdır.

Tabii afetlerin ve savaşların yanı sıra tüm dünya açlık, kuraklık, kıtlık ve sefalet ile mücadele ederken, bir de üstüne üstlük art niyetli mihraklar kaos, anarşi ve terör transferi tarikiyle ortalığı toza dumana katmaktadır.

Savaş araç ve gereçleri satarak büyük rant sağlamaya çalışan irili ufaklı ülkeler ve sözde devletler (!) her fırsatı değerlendirmektedir.

Bütün problemlerimizin çözümünde en büyük güç milli birlik beraberlik, tesanüt ve Kuvâyı Milliye ruhu olup, bu yaratılışımızda ve özümüzde esasen mevcuttur.

İnsan ilişkilerinde iyimser, olumlu ve yapıcı olmak elzemdir. İyi komşuluk ilişkileri ise herkesin hakkına hukukuna saygı duymakla başlar; haddimizi aşmayıp zulüm ve haksızlıklardan imtina etmekle gelişip güçlenebilir.

Herkesle dost olmayabiliriz lakin ille düşman olmamız da gerekmez. Düşman olmak bir anlamda er ya da geç pişman olmaktır, diyebiliriz.

Sosyal, toplumsal, siyasi, sosyoekonomik ve evrensel konjonktürde tek başına hiç kimse, hiçbir millet ve hiçbir devlet muteber değildir zira herkes birbirine muhtaçtır. Saygıyla.

11.02.2017
Bu, sitelere eklediğim 300.(üç yüzüncü) düzyazımdır.

( Birbirimize Muhtacız! başlıklı yazı Eğitimci tarafından 17.02.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.