Dedim; Sesimiz titrer, nazarında şaşarım,
Dedi; Eğer ürkeksen, sana nasıl
koşarım.
Dedim; Talan olmakta, nefesim kor
bağrında,
Dedi; Sanmam mevsimler, kanar durur
çağrında.
Dedim; Aylardan Şubat, ya eserse sert rüzgâr,
Dedi; Her rüzigarda, aşk denilen bir
sır var.
Dedim; Yağarsa eğer, başıma karlar
düşer,
Dedi; Söylesene yar, aşkta hangi kar
pişer.
Dedim; Aşk feryat eder, onda asırlar
vardır,
Dedi; Aşka düşende, bilinmez sırlar
vardır.
Dedim; Gecede saklı, vadettiğim
saraylar,
Dedi; Tutkularımı, bozarsa hazan aylar.
Dedim; Sabır dağlarım, vuslatına
dayanır,
Dedi; Canda can olan, zaten ona
boyanır.
Dedim; Söyle şu candan, içeriye kaç
yol var,
Dedi; Can olan cana, her mevsim bitmez
bahar.
Dedim; Yolunda diken, varsa canıma
batar,
Dedi; Cefa tendedir, acısı nerde
tüter.
Dedim; Dumanın efkâr, genzimi fena yakar,
Dedi; Genzin nefesim, ateşiyle beni sar.
Dedim; Şu soluğumuz, nefesinle eş
değer,
Dedi; Ah yar aklımı, alsan tek sana
değer.
Dedim; Aklının aşka, söyle ihtiyaç mı
var,
Dedi; Akıl gerek ki, yollarında hep
nigâr.
Dedim; Senin şavkından, cihan uyanır
tana,
Dedi; Onun kokusu, yol gösterir cihana.
Dedim; Aşkın ilmeği, çözülürse
donarım,
Dedi; Bulduysam aşkı, hem donar hem
yanarım.
Dedim; Yolunda canı, aşka vermesi gerek,
Dedi; Gönlünde olmak, aşka duyulan
merak.
Dedim; Kördüğüm olmak, vardır ürkmüyor
musun,
Dedi; Ömrüme ördüm, deme korkmuyor
musun.
Dedim; Yüreğim yansa, çalkalanır o
kalbin,
Dedi
; Yansın elbette, aşktır inan sahibin.
Dedim; Cana can katan, kalbimde
atıyorsun,
Dedi
; Âdemi bildim, daha ne satıyorsun.
Âdem Efiloğlu