Belki bir iklimden
türedi ihanet,
Hoyrat notalarsa
haykırdı adımı.
Öncesizliğimin
şeceresine gizlemiştim;
Dolan miadın dolmaz
çilesi,
Berhudar ol evladım,
diyen annemin sesinde
Dirildim yeniden;
Gözlerimde saklı
surelerin ılıman ikliminde
Seyreldi zaman
Ve ansızın sükûta erdim
mahrem bir imgeye rastlamışlığım,
Ya da gönülsüz bir aşka
kucak açmışlığım.
Yalandın yalanların
gerçek olduğu,
Seyreldin gök kubbenin
suretinde seni gördüğüme kani
Ve şeffaf bir yorgan
örttü üstüme Tanrı,
Yeniden doğduğumun
müjdecisi ahir zaman.
Dar geçitlerde
kaybolmuştum,
Bilmediğim lehçelerde
şeytanın solumuşluğu nefreti
En de asılsız gölgeydim
sahibi kayıp
Bir tekerlemeydim
yüreğime pelesenk
Sense kulpu kırık
yüreğimin demi.
Seyreldim usul usul;
Büyüdüm kollarında
gonca misali bir yorgunluk;
Sazımda teldin,
Yürekte boran,
Sarnıçta gizem
Yürek haylice meftun
yine kaykılmışlığın bedeli,
Sonrasızlığımın
akıbeti,
Ilık bir bahar sabahı
kışa inat
Kaybettiğim kuşlarımın
kırık kafesi
İçine gizlendiğim
terane.
Sandık sandık
dolmuşluğu yorgun yıllarımın,
Sanıp da yanıldığıma
şahit mademki ahvalim,
Hangi görgüsüz tümceyi
buyur etmeliydim de
Sarmalında ölümün yitip
gitmemeliydim
Beyhude bir kelama
gönül verip
Gitmelerle bozmuşken
aklımı.
Sandım kırık bir beyiti
yüreğin makberi,
Sandın belki de esir
tutulası benliğin;
Sandık gizlice
sakınırken kem gözlerden,
Esir düştüğüm o rahlede
en ılık sureydi nefesin
Yine kayıplarımın
neferi dingin yüreğim.
Bir düştün hem de
nasıl;
Yoksundum oysa ezelden
yok kılındığım
Muhaberelerde kırık bir
silah,
Tetiği çekili madem
Çektim ben de aşkın
kılıcını;
Ölmelere razı bir
yüreğim müfrezesiyim altı üstü:
Hadi gel de götür beni
bilinmedik ülkelere
İzini sürelim aşkın,
Aşalım aşıra aşıra
yürekten
Ant içelim susmalara
boğulmuşken
Sır belleyelim
beyitlerin dilini
Yeter ki
dillendirmesinler saklı tuttuğumuz gizemi.