Nasıl duymazlar nasıl, çocuk çığlıklarını!

Ölüler kadar sağır duran kalabalıklar.

Dalgalar bulamazken derya sığlıklarını;

Toplasan tam olmuyor dağınık ondalıklar.

 

Her sorti, uykusunda yerle bir eder barkı,

Çığlıklara sığınmış evladının üstüne

Kapanmış bir annenin gözünde büyür korku;

Zulmü katık yapıyor kutsal ana sütüne.

 

Dini zulmüne sebep gösteren mushafsızlar,

İnancın vicdandaki saflığından beslenir.

Geceyi cehenneme çeviren insafsızlar,

Gündüz sahte yüzlerle ölenlere seslenir.

 

Bilmeli ki dağların dorukları kir tutmaz.

Ölümle de silinmez ihanetin karası,

Bağrı güneş yanığı insanları korkutmaz,

Hainin namlusundan çıkan kurşun yarası!

 

Rüzgârın okşadığı tepeye ölüm hâkim.

Kan bulaşmış şehidin düştüğü yapraklara.

Hala anlaşılmadı rüzgârı gömenler kim?

Şehitlerin kanıyla ıslanmış topraklara.

 

Coşari, bu günlerde haykırmak zarurettir.

Vatan aşkı, toprakta can varsa değerlidir.

Başkasının verdiği özgürlük esarettir;

Özgürlükse; uğrunda kan varsa değerlidir.


İbrahim COŞAR

( Çocukların Çığlığı başlıklı yazı İbrahim COŞAR tarafından 1/22/2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu