Sorgulamam gereken bir
sağanak var,
Belki de sağaltmakla
yükümlü olduğum sancıların
Alacalı bulacalı
yankısı,
Yine o yüz görümü
imgelerde terk edilmişliğimin acısı.
Muhatabım olmamalıydı
oysa
Önce acı ve gözyaşı.
İnkârında mı yürek,
demelerle geçse de ömür;
Çatık kaşlı bir isyan
mı yoksa peyda olan:
Korkarım Allah’tan, hâşâ:
Önce ümit ve tövbe,
Safça sığındığım hangi
bedelse,
Sevmekle mükellef
kılındığım bir matem olsa da…
Sevgiye dokunuşum
Bazense sığıntı bir
cümlede
Özürlü bir özne iken
muhatabım,
Kala kalmışlığımın hengâmesinde,
Döngünün zaten asla
kaybolmayan ritminde,
Son durağın bir
öncesinde,
İsraf ettiğim boşluğun
himayesinde
Yine kırık bir
mizaçmışçasına,
Kırgınlığın rahmetine
nüktedan bir serzeniş.
Asla da mübalağa
etmediğim bir gönlün güncesinde,
Yine kırık üç beş
yargı,
Ötelerken şu garip
faniyi kimi nizam,
Kimlik derdinde olmaksa
en büyük hüsran
Yine yitip gitmelerle
bozmuşsam aklımı…
Hele ki evveliyatı
lakayt bir rütbe,
Onanmaz yaranın en
derininde,
Kavruk ve savruk bir
name,
Deryalarından kopup
gelen yüreğin,
Yetmedi hiçlik
mertebemde
Boynu eğik bir gelincik
tadında
Dilimdeki hicran.
Kanayan bir cümlede,
Kandığım nice yalana
etmediğim kelamda saklı
Gözyaşım madem,
Öpüp başıma koyduğum
ekmekten korkmadığım kadar
Korkmadım şu yalan
dünyadan.