ŞAN DENİNCE...

Önce insan, sonra Türk’üm, ta ezelden belli ülküm
Vatan-Bayrak-Din denince, cân özünden geçen benim.
Yaslı gönül sular arkım; hüzün kokar şarkım, türküm
Nam bırakmak "şan" denince, şehâdeti seçen benim...

Ne zulm ile âbâd olup, nâhak yere diklendim ben
Ne de mazlûm inler iken bir köşeye saklandım ben
Emr-i Hakk’ka boyun eğip, bir dâvâyı yüklendim ben
Fersizlerin gözlerine, umut, ışık saçan benim!

Varsın nankör inkâr etsin, âvânesi sansın sanık
Namuslu her kalem bilir; şefkatime tarih tanık
Bir zamanlar Tuna yaslı, yaş dökerken boz-bulanık
Defterini dürüp çağın, yeni bir çağ açan benim.

Bozulsa da demin çarkı, zûl bilirim hakkı terki 
Ayn
ı ana - babadanız! Gözyaşının olmaz ırkı, 
Suriye’de, Şam’da arap, Kızıl Çin’de Uygur Türk’ü, 
Filistin’de Esma, Baki, Kafkasya’da Çeçen benim.

Bir ölüp bin dirilirim; âşinâdır bana hazan
Ne haçlı ne muhannettir, ihânettir beni üzen
Alçakların tek korkusu; tuzak bozup, destan yazan,
"Yetiş!" sesi duyduğu an, kanat takıp, uçan benim. 

Dört bir yanım hâin dolu, lâkin sormam "neyin nesi?"
Türk’ün hasmı biliyor ki ben İslâm’ın son kalesi
Zırh kuşandım geliyorum, o yüzden bu acelesi
Mazlumların en gür sesi, korkusunu biçen benim.

Ey şerefsiz, soysuz Batı! Madem zulüm sizde sanat
Hiç çekinme, kahpelik yap, yarama bas, hergün kanat.
Değil mi ki cehennem var, gelir-geçer her saltanat
Ettiğinde "o gün" feryâd, âb-ı hayat içen benim.
Nam bırakmak "şan" denince, şehâdeti seçen benim...

Mecit AKTÜRK

( Şan Denince... başlıklı yazı Mecit Aktürk tarafından 18.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.