GÜL
KOKULU SABAHLARDA
Ahmet AYAZ
Gaziantep Life Dergisi sayı 73 Yıl Aralık 2016 Ocak, Şubat 2017
........................................................................................................
Güneşin gülümsediği ve gül kokulu sabahlarda, yine kültürden, sanattan.
edebiyattan söz etmek istediim. Çünkü ben, kendimi bildim bileli, kültür sanat
ve edebiyat ile beslendim. Yazmak, okumak benim yaşam tarzımdır. Tam 40 yıldır
elimde kalem. 29 yaşımda kendimi ulusal gazetelerden Hergün ile Yeniasya
Gazetelerinin içinde buldum. Gün oldu Gazi Şehrin Barak Kültürü ve Folklöründen
söz ettim, Gün oldu Kavaklıktan, Kırkayak Kahvesinden, gün oldu Eblahanda Ciğer
Kebabcısı Memik Ustadan söz ettim. Bazen Yunus ile yolculuk ettim, bazan
Dadaloğlu ile dağlara çıktım. Karacaoğlan gibi âşık oldum, yer, yurt gezdim
şiirlerimde. Hala yazmaya devam ediyorum ve edeceğim. Dilimin döndüğü ve
ömrümün yettiği kadar.
Bugün sabahleyin uykudan uyanıp da, çalışma masama oturduğumda, Alkış, Tay,
Kumru, Çıngı, Basamak, Gaziantep Life, Maki ve Bizim Ece gibi bir çok kültür
sanat ve edebiyat dergilerini sehbamın üzerinde görünce, gençlik yıllarım
gözlerimin önünde bir sinema filmi gibi geldi, geçti. Çünkü gençlik yıllarımın
hızlı dönemi Gaziantep’e bağlı Oğuzeli’nin Yakacık (Zıramba) Köyünde geçti. Bu
kadar yayın organına ulaşmak mümkün değildi.
Hayat Mecmuası ve Akbaba Dergisinden başka,tanıştığım kültür sanat ve edebiyat
dergisi yoktu. Fakat Rıza Polat Akkoyunlu’nun Güneyden Geliyorum, Cahit Sıtkı
Tarancı’nın 35 Yaş, Ümit Yaşar Oğuzcan’ın Beni Unutma, Şemsi Belli’nin
Satırbaşı, Yaşar Kemal Gökçeli’nin İnce Memed’i ve adlarını unuttuğum niceleri,
ellerimizde köyden köye dolaşırdı. Ama o günlerde, bizim kuşağın okuma
alışkınlığı vardı. Ellerimizde de, ciddi ve okumayı değer yayınlar olurdu. O
zamanlar kültürün sanatın ve edebiyatın içine edenler de yoklardı. Şimdi, asıl
konuya dönüyorum.
Kayda değer kültür sanat ve edebiyat dergilerinden, Rahmetli Ahmet Kabaklı’nın
yayınladığı, Türk Edebiyat Dergisi, ciddi anlamda, kültür, sanat ve
edebiyatımızı yansıtan bir üründü. Bu dergide ilk olarak “Hasret” Şiirim
yayınlanmıştı. Mayıs 1994. Gazi Altun Beyin yazı işleri müdürlüğü
dönemiydi.Türk Edebiyatı Dergisinin son yazı işleri müdürünün Beşir Ayvazoğlu
olduğunu hatırlar gibiyim. Daha öncede, yukarıda sözünü ettiğim Gazi Altun, İsa
Kocakaplan, Sevinç Çokum, Servet Kabaklı, gibi isimler Türk Edebiyatı
Dergisinin yazı işleri müdürlüğünde bulunmuşlardı. Ama şimdi kimler var?
Çizgisi nasıl? Haberdar değilim. Bu da benim için bir eksikliktir. Çünkü
şiirlerimin yayınlandığı Türk Edebiyatı Dergisinden uzak kalmamam gerekir idi.
O günden bu güne kadar, sayısız kültür sanat ve edebiyat dergileri ile yakından
tanıştım. Tanıştığım bu dergilerde çok sayıda şiirlerim ve nesir yazılarım,
araştırmalarım, folklörük çalışmalarım yayınlandı.
10 Mart 2016 tarihinde “Kümbet Altında” Dergisi ilk defa elime ulaştı. Dergiyi
yüzeysel olarak gözden geçirdiğimde, derginin içinde önemli yazılara, şiirlere
ve önemsediğim isimlere rastladım. İnşallah çizgisi böyle devam eder diyorum.
Dergiyi okuduktan sonra, derginin genel yayın yönetmeni Ünal Kar’ı telefon ile
arayıp, dergiyi bana gönderdikleri için Kümbet Dergisi Sahibi İrfan Yıldız
Bey’e ve Kümbet Dergisi mensuplarına teşekkür ettim.
Hemen aklıma, ülkemizde kültür sanat ve edebiyatımıza ciddi anlamda hizmet eden
isimlerden İhsan IŞIK, Osman BAYMAK, Prf. Dr. Ramilya Yarullina YILDIRIM,
Mehmet HENGİRMEN, Canseli DONAT, Av. Abdulhadi BAY, Mümin ULUC gibi isimler
geldi. İhsan Işık Hocamız hiç kimseden katgı payı istemeden, benimde içinde yer
aldığım, 10 Ciltlik “Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçıları ve Bilim
Adamları Ansiklopedisi”ni yayınladı. Aynı zamanda sözünü ettiğim ansiktlopedi
Almanca, İngilizce ve Fransızca olmak üzere, Türkçemizin dışında 3 dile
çevrildikten sonra, sözü edilen devletlerin kültür bakanlıkları bu
ansiklopediden, kütüphanelerine satın aldılar. Bizim kültür bakanlığımız da
İhsan IŞIK Bey’e ödül verdikten sonra, satın alıp bütün kütüphanelerimize gönderdiler.
Balkan Aydınları ve Yazarları Derneği Başkanı Osman BAYMAK, aynı keza, Canseli
DONAT Hanımefendi ile birlikte çalışarak, “TÜRK DÜNYASINDA ATATÜRK ŞİİRLERİ” ve
TÜRK DÜNYASINDA ÇOCUK ŞİİRLERİ” Antolojisini çıkardılar ve içinde adıgeçen
bütün şairlere ücretsiz olarak beşer adet dağıttılar. Dr. Mehmet HENGİRMEN,
Mayıs 1997 tarihinden itibaren tam 4,5 yıl Ankara Üniversitesine bağlı TÖMER’in
ürünü olan ”ALLEBEN” DERGİSİ”ni çıkardı ve Türkiye içinde bütün yayın
organlarına ve yazarlarına ücretsiz olarak dağıtımını yaptı. Prf. Dr. Erdal
Ceyhan. Doç.Dr. Behiye Köksel, Dr. Abdulkadir Tanrıverdi, Tamer Abuşoğlu ve
ben, Alleben Dergisinin yazı kurulunda idik. Av. Abdulhadi BAY, 2010 Nisan
ayından bugüne kadar “KUMRU DERGİSİ”ni Gaziantepte yayınlayarak bütün Türk
Devletlerinin şair ve yazarlarına ücretsiz olarak dağıtımını yapıyor. Prf. Dr.
Ramilya Yarullina YILIDIM, “Fırattan Volgaya Medeniyetler Köprüsü” adı altında
ve akademik çalışma olarak, Adıyaman Üniversitesinde kabul gören 520 sayfalık,
araştırma kitabını yayınladıktan sonra, kitabında yer verdiği isimlerin
ücretsiz olarak adreslerine postalaadı. Beni telefonla arayarak adresimi aldı
ve kitaptan sağolsun bir adet, adresime gönderdi. Değerli hocamız bu kitapta,
Adıyaman, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Mardin illerimizin Kültür, Sanat Edebiyat
ve Edebiyatçılarına yer vermiş. Mümin ULUC, ülkemizin kaydadeğer şair, yazar ve
ozanlarını Kapadokya Kültür etkinliğine davet ediyor, Nevşehir, Kırşehir,
Kayseri, Hacıbektaş gibi şehirlerimizi gezdirip, bu illerimizi, şair, yazar ve
kültür adamlarımıza, kültür adamlarımızı da, bu il ve ilçelerimiz ile
tanıştırıyor. Hiç bir ücret talebinde bulunmadan. Mustafa Gökçek, “Yorumlama
Saatleri (1) “Adlı kitabını Hürriyet Gazetesi Yayınlarından çıkarmış ve bu
kitapta 20 şair ve yazara yer vermiş. Bu kitapta sağolsun bana da sayfa
ayırmış. Ücretsiz olarak adreslerimize gönderdi.
Edebiyat kelimesinin edepten geldiğini hepimiz biliyoruz. Öyle ise, Antoloji
çıkaracağım, dergi çıkaracağım diyerek, arkadaşlarından katkı payı toplayıp da,
sözlerinde durmayanların yaptıklarına ne denir? Ben bir şey demedim, sizden
soruyorum. Bu yollarla katkı payı diye topladıkları paraları ceplerine indirip
de, topladıkları az miktardaki paralarla, hem edebiyatımıza, hem de kültür ve
sanatımıza gölge düşürenlerin, adlarından söz etmeyeceğim. Çünkü ben, öldükten
sonra da, yaptığım iyilikler ile anılmak istiyorum. Ama onların adlarına kendim
üzüldüğümü sizlerden saklayamam. Son söz burada, edebiyat sözünün, edepten
geldiğini bir defa daha hatırlatarak, edebi ve edebiyatımızı, hepimizin
koruması gerektiğinin bilinmesini istiyorum derken, Gaziantepte, Gaziantep’in
Kültür Sanat ve edebiyatına, geçmişte “YÖRE” dergisini yayınlayarak hizmet eden
Rahmetli Mehmet SAĞLAM Bey’i ve halen Hizmet veren Gaziantepte Life Dergisini
yayınlayan Seydi Cumhur APİ’yi, Kumru Dergisini ve Av. Abdulhadi BAY’ı da,
unutmamak gerekir derken, Gaziantep’in Kültür Sanat ve Edebiyatını
araştıranlara LİFE ile YÖRE Dergileri günümüzde bir kaynaktırlar.