Yokuş yukarı çıkmalıyım hem de acele etmemi yadırgayacak insanlara da aldırış etmeden. Çıktım, çıktım aksini düşünemiyorum:’’Mazur görün.’’ dercesine üstelik kundaklansa mabedim ne değişir hele ki makber bellediğim bir ara koridorunda ölmek varken akılsız başımın hangi dehlizinde rehin tutulduğumun da önemi yok iken.

Çat kapı! Bu da kim?

‘’Hey, sen: Ses ver!’’

İşte başladı yeni nöbetim ki seyri seferinde olduğumdan da bihaber iken. Hayli pejmürde ve tok bir ses:

‘’Tık tık tık. Evde misin aşk?’’

Muzip bir tınısı var farkındayım biraz da huysuz yoksa mümkün-atı yok deyip de kapıyı yüzüne mi çarpmalıyım?

Asılsız ve eksik noksanı olmadan üstelik rüştünü ispatlamış bir feragat da değil iken…

Susmak mı? Hadi, canım. Ee, konuş konuş, nereye kadar?

İşte yeniden başladı rahmet. Çok severim ıslanmayı tabii ki kafamın çatısı akmıyorsa ya da bedeli ne ise öderim, demelerle mi geçecek ömür sandın?

Nerede kalmıştık mirim?

A, evet, çatı arası yalnızlık belki de mimlenmiş ya da sergüzeşt yine de payidar olmasını dilediğim. Evet, evet, yanlış duymadınız: Payidar olmalı yalnızlığım biraz nankör olduğum gerçeği asla yanıltmasın sizi.

‘’Hem ben onu çok sevdim.’’

Koca bir palavra!

‘’İlk aşkımsın!’’

‘’Patavatsız davlumbaz ağızlı mendebur adam!’’

‘’Efendim?’’

‘’Seni seviyorum sevgilim.’’

‘’Neyse, geç oldu. Ben gideyim artık yarın konuşuruz detayları.’’

‘’Bir çare bulursun değil mi canım? Bak zaman geçiyor.’’

‘’Bakacağız bir çaresine.’’

‘’Konuş karınla. Hala söylemedin değil mi biz’i.’’

‘’Hangi biz?’’

‘’Sen, ben bir de karnımdaki bebek.’’

‘’Ona bebek deme.’’

‘’Ne dememi bekliyorsun? Aşkımızın meyvesi.’’

‘’Ona öyle demezler. Pi…’’

‘’Çok erken, gitme. Hem yemeğe çıkacaktık hani.’’

‘’Görüşürüz…’’

 

***

 

‘’Çok soğuk. Üşür mü acaba? Bu saatten sonra üşüse ne olacak. Elbet bulur biri en azından kâğıt toplayanlardan biri rast gelir de kundağında donmadan götürür emin bir yere.’’

‘’Kimseler yok etrafta. Allah’ım ne olur görmesinler beni. Bana bak başımın belası sen de zırlama arkamdan. Analık yapmak kim ben kim hem de demezler mi o…çocuğu?’’

‘’Hazır yağmur dinmişken salıvereyim başımdaki belayı. Zaten kandım babası olacak ahlaksıza…’’

‘’Kızım, Allah rızası için bir ekmek parası ver.’’

‘’Bu da nereden çıktı şimdi. Git efendi git başımdan. Hay, Allah az kalsın yakalanıyordum. Kanamam da dinmedi hala. Bana bak, uyu sen de kundağında. Bir an evvel kurtulacağım senden hem belli mi olur zengin bir züppe evlat edinir seni ya da ömrünün sonuna kadar kalırsın yetiştirme yurdunda. Aslında bir ömür izin vermezler de… Ne olmuş ki bak bende yurtta büyüdüm gerçi bir boka yaramadı ama yoksa böyle sürünür müydüm?’’

‘’Kimsecikler yok işte. Ne zaman uyandın sen piç kurusu. Bakma bana öyle ne olur, bakma. Aynı baban gibi bakıyorsun sen de ama ne oldu tekmeyi attı bana hani aile olacaktık?’’

‘’Çok soğuk al işte, yağmur yine başladı.’’

‘’Elveda bebeğim elveda!’’

 

***

 

‘’Gördün mü hanım, bak bir bebeği daha terk etmişler sokağa. Ulan işe bak, sen bir ömür evlat sahibi olmak için yapmadığını bırakma ondan sonra elin o…su yeni doğmuş çocuğunu çöp kutusuna bıraksın’’

‘’Deme, deme günahtır.’’

‘’Nesi günah kadın işleyeceği günahı zaten işlemiş ben miyim yani şimdi günahkâr…’’

‘’Ya bu haber ne diyeceksin. Al, işte, memleketin geldiği nokta.’’

‘’Ay, görmedim son haberi. Neymiş ki bey?’’

‘’Kadının biri daha ölmüş.’’

‘’Erkek şiddeti mi?’’

‘’Yok, yok daha belli değil neden olduğu.’’

‘’Bey, ne diyorum?’’

‘’Söyle ne diyeceksen. Namazımı kılıp uyuyacağım.’’

‘’Şu terk edilmiş bebek hani demin haberlerde gördüğümüz…’’

‘’Ne ki diyeceğin?’’

‘’Bir gidip görelim mi? Evlat edinsek diyorum bak kaç yaşımıza geldik hala bir çocuğumuz olmadı. Takdir-i İlahi be bey. Vardır elbet bir hikmeti.’’

‘’Bırak sen Allah aşkına. Bu yaştan sonra bir de çocuk mu büyüteceğiz? Anası babası hırlı mıdır hırsız mıdır nereden bileceğiz?’’

‘’Deme, öyle. Fena mı sahip çıkarız. Rabbim verir elbet rızkını.’’

‘’Ciddi misin sen?’’

‘’Aklına yattı, değil mi? Artık bir yere kadar be bey, yarın çıkalım yola. Ha, ne dersin?’’

‘’Sabah ola hayrola.’’

‘’Söz mü?’’

‘’Bakarız bir hal çaresine. Sahi bebek kız mıydı erkek mi?’’

‘’Fark eder mi?’’

 

 

( Söz Mü? başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 16.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.