Bir ses ki inletiyor yeri göğü meydanı
Kim bu bağıran melun bilinmez adâvet mi?
Kışkırtıyor o sinsi fitne ile şeytanı
Yarap bu çılgın çağrı kan dökmeye davet mi?
Yok, mu hiç içinizde hâkim nefs-i beşere
Sarıyor dört bir yandan art niyetlidir ağyâr
Bölmekte şimdi sizi dünkü böcek haşere
Aşk ilahi bir sevda vatandı sevgili yâr
Ulusları yok etti yıktı cehl-u dalâlet
Bilenle bilmeyenin tuzağıdır bu oyun
Zalimin silahına teslim oldu atalet
At gafil libasını çıkar üstünden soyun
Karanlık bir çukurdur çeker içine lâin
Aklın yolu dosdoğru istikameti zafer
İhtimal ki atacak kör kuyulara hain
Gafletine ağlıyor dün şehit olmuş nefer
Beklemektedir seni işte millet-i beyzâ
Yarın çocuklarının boynu bükük olmasın
Hani yüreğindeki o coşkulu hal feyza
İyi bak o güllere yetim kalıp
solmasın
Duyma fitne çağrıyı beni dinle sen beni!
Hainin nefesi pis elleri hep kanlıdır
Kötü niyetli katil leş gibi kokar teni
Bu yurdun şehitleri yüreğinde canlıdır
Yak yeniden hürriyet meşaleni yak haydi!
Elbette aşacaksın dik değil şu akabe
Gecede parlayan nur bayrağındaki aydı
Yaşadığın topraklar yurdundur sana Kabe.
Şükran Gülcenaz AYDOĞAN
Akabe / Sarp
yokuş, tehlikeli geçit, geçilmesi ve aşılması zor olan dağ yolu.
Millet-i
beyzâ / Bütün Müslümanlar
Feyza /
Bolluk, çokluk, verimlilik, gürlük, ilerleme, çoğalma. Feyz ile dolu olan.
Lain /
Lanetlenmiş kimse
Ağyâr / Başkaları, yabancılar.
Cehl-u
dalâlet / cehalet sapıklık
Atalet /
Tembellik
Nefs-i beşer
/ İnsanın kendisi nefsi.
Adâvet / Düşmanlık, husumet.