Elinde bir kaval, çalar durmadan
Sesinden çınlar’ da, geyik dağları,
O dağlar ses verir, ona karşıdan.
Gönlünü kaptırmış, yürük kızına
Öyle bir düşmüş’ ki, kara sevdaya
Tak etmiş sevdası, tatlı canına
Dağlara dert yanar, köyün çobanı.
Önünde bir sürü, kaval elinde
Bir ağaç bulmuş da, dağın düzünde
Oturmuş ağacın, gölge yerine
Sürüye dert yanar, köyün çobanı
Kayalar inlerken, kaval sesinden
Dinlese bir insan geçer kendinden
Dağlara çıkmış’ da, aşkı yüzünden
Dert döker dağlara köyün çobanı.
Göreceksin şu âşık, garip çobanı
Kavalla ağlatır, bütün dağları
Duyar’ da ses verir, geyik dağları
Kadere dertlenir, köyün çobanı.
8 Aralık 2016
Ahmet Yüksel Şanlı er