Andan bağımsız tüm yeknesak hezeyan,

Boyutsuzluğun indinde

Namahrem kıldığım kayıp gölgem

Ve teferruatlarını gizlediğim

En derin namede yine kekremsi tümcelerde seğirttikçe,

Derin derin iç geçiren şecerem.

 

Han kapısındayım:

Sağım, solum ve arkam

Henüz bakmadım önüme,

Gerisin geri kaçmayı dilediğim

Tek tetikleyicisi bu yangının,

Bir katre huzura düşse keşke yolum, dercesine

Rakımı hayli yüksek bir bulutta

İçinde kayıp sayfalarımla,

Yine kaybolmalara doymazken evren.

 

Geçit vermez tek lehçe:

Sükutu çok derin,

Han kapısının diğeri kayıp ezelden:

Gelip geleceğim en büyük mertebe

Yine devraldığım son dilek

Babamı henüz uğurlamamışken

Diğer han kapısından.

 

Kuvözde düşlerim,

Anadan üryan tek dilekçem:

Yine haznemde yine işli sicilimde,

Boyutsuzluğumun ikbalindeyim:

Ha geldi ha gelecek, demelere

Vereceğim en muteber ferman:

Yine göğün penceresinde,

Yine de yeniden demeye yok iken mecalim;

Hani olur da yeleleri mutluluğun

Bir bir nemalanır kayıp gölgemden:

Hani olur da…

 

Yok ki dermanım,

Yoksunluğun nişanı zaten en pervasız terennüm,

Görünmezliğin pervazında,

Acıların yokuşunda

Belki de beyhude bir sevdanın titreten

Nakşı,

Gecelerde hüsran günler zaten çoktan tehirli,

Gün bile bıkkın.

( Han Kapısı... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 8.12.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.