Uşağum 95.

 

Sevgi, saygı hürmet, nostalcik oldu

Bunları bilenler, azdır uşağum!

Bir çok er sandığın, bir kancık oldu

Çobanın çobanı, kazdır uşağum!

 

Sefiller yüceldi, yüceler cüce

Dünya teslim oldu ye’cüc, me’cüce

İnsanlık biçare bu kaba güce.

Onlarda işkence, hazdır uşağum!

 

Zalimin zulmüne, yoktur karışan

Bu kötü gidişle, var mı barışan?

Umudu kalmamış, gençlik perişan

Gecesi gündüzü, cazdır uşağum!

 

Zalimler zülmüyle, sürer saltanat

İnsan tehlikede, hatta hayvanat

Akıllı sanılan, okur beyanat

Yangına döktüğü, gazdır uşağum!

 

Senaryoyu yazar gizli localar

Parayı verenin, düdüğü çalar

Adalet bocalar, insaf bocalar

Trabzonspor’umuz Lâzdır uşağum!

 

Güzel hasletlerin, hepsi satıldı

İnsafın pabucu dama atıldı

Herşeye bir hile, fesat katıldı

Bunu iyi belle, yazdır uşağum!

 

Vahşet, dehşet, terör, doldu şehirler

Doğada ki güller, şimdi zehirler

Yağcılıktan geri, kalmaz şairler

Geri kalan sade, sazdır uşağum!

 

Mikdadî burada sözünü bağlar

Bu millet öldü mü, nerede sağlar

Doğruyu söylerken, içim kan ağlar

Sanma bu yaptığım, nazdır uşağum!

 

Şair Mikdat Bal

( Uşağum 95. başlıklı yazı Mikdadi tarafından 30.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.