Gecenin mavi
hüznüne gizlenenler vardı
Ağrıyan bir
kalp, ürkek bir çocuk
Gök çatladı
zaman sarsıldı
Kimindi bu
kirli eller
Ya şu kahırla
ağlayan kadın kimdi?
Bir çalı kuşu
feryat etti
Çığlık
çığlığa yankılandı sesi
Darbe üstüne
darbe yedi kader
Ne mümkündü
kaçış finalden
Ateş yaktı
düştüğü yeri
Şimdi derin
bir sessizlik hakim
Sinmiş
gölgelere korkak düşünceler
Gönül hücre
hapsinde
İftira
kılığında geziyor günah
Yürekleri
talan ediyor vebal alıcıları
Sönmez bu
yangın
Bırak İsrafil
öttürsün borusunu
Zaten kopmuş
insanlığın kıyameti
Vicdan
cehenneminde kan kaynıyor
Cennet ise
kapalı bir süre
Kimse hak
etmemiş kimse giremiyor
Hangi dine
mensup olsa da insan
Unutmuş
Allah'ın buyruğunu
Kimse bilmiyor
mu?
Yazmıştı dört
kitabında yaradan
Üstünlüğün
sadece ‘ona’ mahsus olduğunu
Daha kaç
kitap inecek size...?!!
Daha ne kadar
geriye gideceksiniz
Bir gün gibi geçecek ömrünüz,
Ölümlüsünüz!
Hala mı
anlamadınız hala mı körsünüz...?
Dünyada ki
bütün çiçeklerin
İncitilmiş
bir kadının, teninde solduğunu.
Şükran Gülcenaz AYDOĞAN