GECELERİN KADINI
Hayatı çile dolu, dertten mustarip her gün
Cefakâr diyorlar hep, dert çekmekten adına…
Yaşarken hüzünlerle, neşeden uzak, üzgün
Mutluluk görmüyor ki gecelerin kadını…
Senin alın yazın mı? Bu kırışık çizgiler
Hangi yıl, hangi vakit? Biter sende ezgiler
Kaderin bir eseri, belli ki bu yazgılar
Bir sefa sürmüyor ki gecelerin kadını…
Alın yazın böyleyse, bil ki senin yok suçun
Kim bilir? Nasıl yanar, çaresizlikten için
Süslenip püslenmiyor, sevdiği adam için
Saçını örmüyor ki gecelerin kadını…
Sevdiklerin nerede? Dost bildiklerin hani!
Bir düşün, ölüm de var! Oysaki dünya fani
Bir hatırında mı? Yok! Niye hiç kimse seni,
Halini, sormuyor ki gecelerin kadını
Kapılıp gitme sakın! Sende vefasız yâre
Sol yanındaki yürek, bak nasıl pare pare
Ölümüne sevsen de, bir sevdayla, ne çare
Sana haz vermiyor ki gecelerin kadını
Beklesen de nafile! Bomboş artık limanlar
Gemiler ki yol almış, kırılarak dümenler
Aktıkça su misali, ömre dolan zamanlar
Yerinde durmuyor ki gecelerin kadını
Kuruyan hayallere, yeni umut ekilip
Kara bulutlar bir gün, gökyüzünden çekilip
Söken şu şafaklardan, güneş gibi dikilip
Sabaha ermiyor ki gecelerin kadını
26. 11. 2016