FERMANA MAHSUS!

 

Çok büyük konuşurdum kendi kendime, derdim.

Bendeki bu sevdayı yıkmak fermana mahsus!

Ellerinden tutmaktı benim en büyük derdim.

Lakin artık gözlere bakmak fermana mahsus!

 

Gündüzün hayalimle, geceleri düşümle;

Susadığım suyumla, öğünümle, aşımla;

Belli ki yüreğime yüklenen telaşımla;

Aşkı filizlendirip dikmek fermana mahsus!

 

Ayrılık rüzgârları estikçe sönüyorum,

Gördüm ki umutsuzluk çarkında dönüyorum,

Düştüğüm yalnızlığın arkında donuyorum,

Sönen ateşi tekrar yakmak fermana mahsus!

 

Anladım ki vuslatın seninle mümkünü yok.

Ne  çare ki bu aşkın dünü var, bugünü yok.

Yıkıldı bütün bentler, tutunacak yanı yok.

Aşkın doğduğu ana akmak fermana mahsus!

 

Coşari, umutlanma umutsuzluk içinde;

Hasret çeken yüreğin hep mutsuzluk içinde;

Yağmur mu bekliyorsun bulutsuzluk içinde?

Yanık toprağa sevda ekmek fermana mahsus!

 

İbrahim COŞAR

( Fermana Mahsus başlıklı yazı İbrahim COŞAR tarafından 14.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.