Ne hayalde ne düşümde bulamam;
Vuslatı vurmaktan bıkmadın mı yar…
Sensizlikte yaşıyorum sanma hiç;
Giderken kafama sıkmadın mı yar?

Gittin diye ardınsıra ağlarken;
Dilim sustu gözlerimi dağlarken;
Doksandokuz derdi yüze bağlarken;
Hançeri bağrıma sokmadın mı yar?

Şahit cümle alem şahit kainat;
Kabulüm cehennem inkarım sırat;
Kimi gün nil oldun kimi gün fırat;
Gözümden boşalıp akmadın mı yar?

Ölüm fermanımı sun dudağında;
Sabır hançerinde dert bıçağında;
Gözüme hasretin dar sokağında;
Ben yokum diyerek bakmadın mı yar?

Sanki hacze düşmüş kira haberi;
Gelen derman değil yara haberi;
Kara bulutlardan kara haberi;
Üstüme üstüme dökmedin mi yar?

Kerpiç duvar gibi devrildin deme;
Hasret ocağında kavruldun deme;
Öyle yersiz, yurtsuz savruldun deme;
Hayat defterinden çıkmadın mı yar…

Ömrümde yemedim böyle vurgunu;
Gönül neş’e bilmez hüzün yorgunu;
Veda namlusuna koyup kurşunu;
Nişanı kalbime takmadın mı yar…

Beni benden gayri çalan ne varsa;
Aklımı fikrimi alan ne varsa;
Kıyamet sonrası kalan ne varsa;
Kabrine gül diye dikmedin mi yar;

Çektiğim kahırla başetmek için;
Sabır kalesini kuşatmak için;
Beni sensizlikte yaşatmak için;
Hayat çınarımı sökmedin mi yar?

Ali ALTINLI – 13.11.2015
Saat: 00:56
( Sıkmadın Mı Yar başlıklı yazı Ali ALTINLI tarafından 14.11.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.