SANCILARIN KAYNAĞI
İnsanoğlu var olduğu günden beri
egolarının kurbanı olmuştur.İnsan hariç tabiatta bulunan bütün canlılar fıtratı
gereği Dünya’yı yaşanabilir bir yer
yapmaya çalışırken, nedense insan yok etmek için elinden geleni yapmıştır.Güçlü olmak, egemen olmak,
her şeyi kendi elinde tutmak, kendi fikirlerini başkasına dikta etmek insanın
doğasında olsa gerek.Oysa insanın önünde iki tane yol vardır.
1- Hak yolu
2- Batıl yol
Hak yolda yürümenin meşakkatini gören
insanoğlu tarih boyu kendini egemen kılmak için bir sürü metotlar
denemiştir.Bunlardan bir tanesi de “Kapitalizm” dir.1700, lü yıllar itibariyle
temeli atılmıştır. Kutsal dinlerin gölgesinde hiçbir zaman sömürü olamayacağını
gören Batı bu sistemi kısa sürede benimsemiştir.Bu sistemin bütün Dünya’ya
egemen kılmak için kollar sıvanmıştır.O yıllar itibariyle bu sistemin
karşısında iki tane güç vardı.
1-İslam
2-Kominizim
Son 300 yıl içerisin de yapılan
savaşların arka planında bu sistemi dünya’ya
kabul ettirmek vardır.Sosyoloji sihirbazları bu konu üzerinde epeyce kafa yordular.Çünkü bu sömürü sisteminin
süslenmesi gerekiyordu.Özgürlük, insan hakları, çağdaşlık, bireysellik (vb)
gibi içi boş kavramlarla bu sistem güzel bir biçim de süslendi.Dünya üzerinde
bütün ülkelerde kendi yandaşları seçilip bunlar zirveye çıkarıldı.Kimi medya
patronu kimi iş adamı kimisi de dernek ve vakıf kurucuları yapıldı.Bunlar ideal
insan olarak toplumun gözüne, gözüne sokuldu.Toplum öyle bir hale getirildi ki,
kapalı birini görüp cinnet geçirenler, Podyumlarda, araba galerilerinde kadın
vücudunun pazarlanmasına dahi ses çıkaramadılar.Sanat diye yutturulmaya
çalışıldı.Bu tip kutuplaşmalar kapitalizmin ekmeğine yağ sürdü.İster istemez
herkes bu lağım nehrine girmek zorun da kaldı
İslam
1-Her iki
cihan da tek hakim, Allah’tır
2-Helal
yollardan istediğin kadar kazanır ama istediğin gibi harcayamasın( o kazançta
herkesin hakkı vardır)
3-Müslüman
adalet sahibidir(adaleti olmayan ülkelerin dini de yoktur)
4-Harcadığın
her şeyde tasarruflu olmak zorundasın(İsraf haramdır)
5-
Çalıştırdığın insanın alın teri kurumadan ücretini vermek zorundasın
Kapitalizm
1- Hakimiyet güç sahiplerinindir
2- Kanunlar çerçevesinde istediğin kadar
kazanır, istediğin kadar harcarsın
3- Adalet mahkemeler tarafından
sağlanır( Genel de güçlülerin borusu öter)
4- İnsan bu sistemde israf etme lüksüne
sahiptir(Çünkü üretimin zirve yapması tüketime bağlıdır)
5- Ücretleri ve ödeme şekillerini devlet belirler(Genel de
meclise iş adamları gidebildiği için bu belirlemeler emekçinin aleyhine olur)
Bu iki sistem
arasındaki birkaç tane farkı yazmak istedim.Bunları istediğimiz kadar
çoğaltabiliriz.Demem o ki, bu sistem içinde bir insan Müslüman olarak kalamaz.Çünkü
bu iki sistem birbirinin zıddıdır.Zaten İslam’a karşı kurulan bir sistemdir.Bu
sistem içinde Müslümanlık taslamak tuvalet içinde namaz kılmaya benzer.Bir
balığın toprakta, bir sincabın suyun içinde yaşayamayacağı gibi.Çünkü İslam
komple bir sistemin adıdır.Buna hiç bir şey ilave edemez ve çıkaramasın.Günümüzdeki
bütün sancıların ana kaynağı budur.Çünkü bunun nedeni insanlığın ahlak inşa etmek yerine, güç elde
etme yarışıdır.O yüzden hangi parti başa gelirse gelsin hiçbir şey
değişmez.Yani bu sistem için de partilerin isimleri, ideolojileri göz boyamaktan ibarettir.Birbirinden fazla da
bir farkları yoktur.
İnsanoğlu huzur ve
mutluluğu insan olduğunu fark ettiği zaman bulur.Aksi halde en vahşi hayvandan
bile tehlikelidir.Bu yüzden hayatta attığımız her adımı bilinçli atmak
zorundayız.Güven, sevgi, saygı ve hoşgörü güzergahından ayrılan toplumların
gelecek inşa etmesi hayalden öte gitmez.Tabiatta insana lazım olan her şey
mevcuttur.Buna rağmen insanın bunun üstüne bir şeyler koymaya çalışması
kölelikten başka hiçbir şey getirmez.Hangi makam ve mevkiye gelirsek gelelim
doğada çıplak ayaklarla gezdiğimiz günleri özlememiz tesadüf değildir.Bir
memlekette gereğinden fazla gülenler varsa bilin ki o memlekette onların on
katı ağlayan vardır.
Kapitalizmin
bize bu güne kadar şirin yüzü gösterildi, karanlık yüzünü göremedik.Bizler sen
alevisin ben sünniyim sen sağcısın ben solcuyum diye birbirimizi boğazlarken
çoktan ceplerimize sanal bankalar ve cüzdanlara kredi kartları girmişti
bile.Öyle bir hale geldik ki yüzyıllardır kapısına kilit vurmayan bir millet
evine hatta yatak odasına bile sahip çıkamaz hale geldi.Kapıların, okulların
önleri organ, uyuşturucu ve fuhuş tacirleriyle doldurulduktan sonra artık iş
işten geçmişti.Velhasıl bu hamurda hepimizin tuzu var.Bundan sonra bu şartlar
içerisinde gelecekten bir şey bekleyen
zebaniden öpücük beklesin
Nankör gelmemek lazım.Bu sistem bize aynı
zamanda çok şey öğretti.Mesela, okul çocuklarına tavuk döner satıyorum diye
marul soğan koyarak zengin olmayı.Çalıştırdığı işçiler yoklukla savaşırken
boğazda balık rakı içmeyi öğretti.Tarikatlara cemaatlara nasıl para
toplanacağını öğretti.1300 lira asgari üçretli bir memlekette iki bin liraya
daireleri kiraya vermeyi öğretti.Her gün ayrı bir güzellik öğrenmeye alışan
güzel yurdumun güzel insanları komşunun kim olduğunu bile unuttu.Sur
arkalarında ısınabilmek için tiner çeken çocukları, bankaların yıktığı yuvaları
hep görmemezlikten geldik.Alış verişten aldığımız zevki başka hiçbir şeyden
alamadık.Bir gün bunların başımıza bela olacağını unuttuk.
Aslında sevdik bu sistemi.Hoşumuza gitti
böyle yaşamak.Çünkü zordu ehli gönül olmak.Zordu Hz Ebu Bekir gibi tüm malını
fakirlere dağıtmak.Hz Ali gibi kendi çocuklarının oyuncak parasıyla bir yetimi
sevindirmek.Hz Osman gibi ar sahibi olmak.Muhammedi yolu takip etmek zordu.Bul
yol çok zordu.Bu yolda sen, ben yoktu biz vardı.O yüzden hepimiz kolayı seçtik,
bu taşın altında hepimizin eli var.Kimse kimseyi üzüp kırmasın.Hepimiz aynı
havuzun aynı suyun içindeyiz.Dolayısıyla hepimiz aynı sisteme hizmet
ediyoruz.Şikayet yok.İstediğimiz oldu bugün, biz bu sistemi sevdik, bu sistemde
bizi.
TEPEEE! TEPE KULLANIN