Mecazi farkındalıkları
yüreğin,
Batılında hazan
arındığım yürekten,
Yüksünmeden sevmeyi
dilediğim bakir bir sevda.
Çalıkuşuydum bir
zamanlar enginlerin,
Hicap yüklü
beklentilerine gölge düştü düşeli
Sürç-ü lisan eylediğim
aşk tarlası:
Her anımda her yaramda;
Her sanrıda yitenlerin
mecrasına
Sadece umut ektiğim
soytarı ve yalın ayak düşlerim.
Ezeli cümlelerin bedeli
Yine ifşa edeli bir
sancağın kıblesinde
Varlığımı astığım
Şanlı bayrağıma feda
olsun canım,
Demelerle yoğrulduğum
Ve en demli feryadı
yalnızlığın
Bir bukle de olsa
sevdayı yüklendiğim
Yüksünmediğim onca
duygu simsarı:
İllet bir ikrarda,
Fermansız bir sevdada
hemhal olmuşum da
Yâd etmeye ömrün
yetmeyeceği
Hüzün rüzgârları
estikçe
Ve eğildikçe Hakkın
huzurunda
Kulluğuma duyduğum
şükranda
Attığı her nidada yürek
dolusu serpinti olsa da
Ektiğim aşk tarlasına ve umut deryasında
Bin bir feryada yenik
düştüm düşeli.
Ezeli yoksunlukta
mabedimi şiir bellediğim
Ölü mısralar iken kefen
niyetine
Giyinmek olsa olsa
boynumun borcu.
Asılsız bir nöbetti
isyana durduğum gecede
Kıpraşan umut
başaklarını rehin verdiğim o güncede
Bin bir safsata ile
doymak bilmez güdümlü bir mermide
Ölü kılındığım her şiir
her dize.
Tümden gelen
hezeyanları terk ettim bir anda
Ve ansızın sükûta durdu
yürek ki kırık çeperine
Doldurup da akan aşkı
ümmet bildim bileli.
Tek kişilikti oysa
sevda,
Tek duyumluk ve tek
seferlik
Ki yüreğin ikbaline eş
tuttuğum onca duygu
Bakir bir sunumunda
tabiatın
Feveran eden
kullarından yükselen
Demli yakarışların da
vebali.
Rencide edilesi onca
ahkâmı yüklenip de
Yüksünmeden yaşamak ki
erip ereceğim hidayet
Yine seferberlik ilan
eden kıblemde
Rükûa vardığım her
vecizde.