KALİTELİ YAŞAMDA SOSYAL MEDYA
KULLANIMI
Artık öyle bir hale
geldik ki, kendimizi sosyal medyadan uzak tutmamız imkansız hale geldi. Bıçağı,
kesme ihtimaline rağmen nasıl kullanmaktan vazgeçemiyorsak; televizyonları
zararlı yayınlarına ve radyasyonuna rağmen kullanmaktan nasıl vazgeçemiyorsak;
bir takım zararlarına rağmen, sosyal medyayı da kullanmak zorundayız ve de
kullanıyoruz.
Peki zararları neler?
Sürekli az da olsa
radyasyon alıyoruz.
Birden bire karşımıza
zararlı bir şeyler çıkıveriyor.
Adımıza korsan sayfa
açılıyor, sayfa arkadaşlarımız çeşitli şekillerde taciz ediliyor veya zarara
uğruyorlar.
Anlamsız, seviyesiz ve belki
de gereksiz siyasi ve sportif tartışmalar bazen kantarın topuzunu
kaçırabiliyor.
Ne yazık ki, bazıları
özel kavgalarını sosyal medyada yapmaktan çok hoşlanıyor ve sayfa arkadaşlarını
ifrit edip, çileden çıkarabiliyorlar.
Kendisini tutamayan
bazı öfkeliler, kendi özel kavgalarını sayfasına taşıyor, gereksiz ve izinsiz
zamanımızı ve iyi niyetimizi çalıyorlar.
Bazıları enaniyet ve
kibirlerinin önüne geçemiyor ve sayfasını gösteri yeri olarak kullanıyorlar.
Bazılarının
paylaşımları kendilerine göre çok afilli olduğu için, sayfa arkadaşları
tarafından beğenilmekte ve yorum yapılmakta gecikildiği ve unutulduğu
zamanlarda, küplere binip, arkadaşlık temizliği yapacaklarına dair tehditler
savurabiliyorlar ne yazık…
Peki hiç mi faydası
yok?
Elbette ki, yerinde ve
kaliteli kullanabilenler için sayısız faydaları var. Onun için ki, kullanmaktan
kendimizi alamıyoruz. Zaman zaman izin istesek de, sayfamızı askıya alsak da,
birisine kızsak da, yorulsak da; yorgunluğumuz geçtikten sonra, öfkemiz
dindikten sonra, iznimiz bittikten sonra, yine soluğu sosyal medyanın başında
alıyoruz.
Çok hızlı olması ve
kısa sürede birçok kişiye dağıtılabilme imkanın olması, sosyal medyanın en
güzel taraflarından. Yazdığımız, ürettiğimiz, bulduğumuz yazıları, şiirleri,
resimleri, güzellikleri, anlamlı günleri, duyurulması gereken önemli bilgileri,
çok kısa bir sürede arkadaşlarımıza ulaştırabiliyoruz.
Üretmesini ve
paylaşmasını sevenler için, yeni üretimler yapmaya zorlayarak, beynimizin
sürekli çalışmasını sağlaması da diğer bir üstün yönü.
Oldukça anlamlı ve
faydalı videoların, yazıların, resimlerin paylaşılması, sayısız yararlar
sağlamaktadır. Bazı videolar üç dakikada, ulaşılmaz bilgi ve belgeleri bizlerle
paylaşabilmektedir.
30-40 yıl önceki okul
arkadaşlarımızı, asker arkadaşlarımızı, eski komşularımızı vb. yitikleri
bulmada, sevgi ve muhabbet paylaşımlarını süper lüks yapmada çok önemli bir rol
üstleniyor.
Yazma, düşünme,
muhakeme, analiz ve tahlil yapma yeteneklerimizi geliştiriyor.
Fotoğraf çekme, video
hazırlama, sanat icra etme, gibi özellikli konularda melekelerimizin
gelişmesine son derece yardımcı oluyor.
Eski ve yeni arkadaş ve
meslektaşlarımızla gruplar kurarak, çok uzaklardan dahi, sanki masa
başındaymışız gibi sohbet ve muhabbet imkanı tanıyor.
Görüldüğü gibi, sosyal
medyanın yararları, zararlarından kat be kat fazladır. Kullanma yoğunluğumuz ve
arzumuz da bu görüşümüzü desteklemektedir. Yorulan dinleniyor, kızan bir müddet
ara veriyor, kavga edenin öfkesi diniyor ve sessizce ve çaktırmadan bazen
gönüllü, bazen kerhen kendini sayfasında buluveriyor.
Çünkü aklı başındaki
hiç kimse, bu büyük oyunun dışında kalmak istemiyor ve rolünü başkasına
kaptırmamaya çalışıyor.
Her bireyin sosyal
medyayı kullanma amaç ve hedefi farklıdır. Kimisi üretir paylaşır, yararlı
olmak ister. Kimisi, başkalarını izleyerek açık arar ve kendince daha iyiye
ulaşmak için güya yüksek kaliteli eleştiriler yapar. (Genellikle kavganın
başlangıcı). Kimisi, güzel resim ve videoları yakalayıp, paylaşıp onure edilmek
ister.
Amacımız ne olursa
olsun, sosyal medyayı dört dörtlük kullanmaya ne zamanımız, ne de imkanımız
yeter. Herkes önceliklerinin ve beklentilerinin peşindedir. Beğeni, gülen yüz,
mükemmel butonu, günaydın-iyi pazarlar nidalarının sayıları, sosyal medyanın
olumlu, etken ve kaliteli kullanıldığının ölçüleri değildir.
Onun için, bazılarının “sayfamdaki
arkadaşların bazıları beni hiç tınmıyor. Yakında iyi bir temizliğe başlayacağım”
diye kibar ve bıyık altından tehditler savurması, fayda yerine olağanüstü
zararlara gebedir. Sen silersen birileri de gelir seni siler…
“İyi insanlarla, seni
sevenlerle, pozitiflerle sosyal medyada oynamak; her kişinin işi; kötü
insanlarla, sorun üretenlerle, yetersizlerle, enaniyet sahipleri ile, negatif düşüncelilerle
sosyal medya oyununu başarı ile oynayabilmek ise, ER kişinin işidir”.
Selam, sevgi ve
dularımla. Allah’a (cc) emanet olunuz.
24 Ekim 2016 Saat:
13.30 Antalya
Yrd.Doç.Dr. Süleyman
COŞKUNER
Kaliteli Yaşam Uzmanı