Mavi Ay Perisi

Kuşağı süze süze burçları seçe seçe,
Tebessümü büyülü bakışları semavi
Bir dolunay yükseldi; gece kutlu, Ay mavi...

Yedi Kızkardeşler'i gizleyen mavi peçe,
Yirmi yıl suskun lirle bozunca tılsımını
Periler seyre açtı sahnenin dans kısmını.
Narin kollar kıvrıldı, ipek tüller uçuştu
Sen de dahil olunca, o an sahne tutuştu.

Nasıl süzüldün bilsen periler arasına,
Akla ziyan sihirken o yakudî gülüşün,
Dansını da ekleyip gerisini sen düşün...

Hekim, hekim ararsa şifasız yarasına
Bil ki; görünmeyen ok, on ikiden vurmuştur,
Ezelden dönen Dünya o an için durmuştur.
Bir sır gibi sakladım bu büyülü rüyayı
Anlamadan vuruldum nasıl çektinse yayı!

Mavi Ay ışığında rüya ötesi sahne
Sergilenirken niçin sızı duydum derinden?
Nasıl çatlarsa billûr en kırılgan yerinden...

Adı sevda değilse dilimdeki bu ah ne?
Kalem alsam elime kor kesilir her satır
Ellerim buz tutarken yüreğim çatır çatır...
Ateşe bir tutam tuz atarsın hani, öyle
İçim yandı sevgili, bu nasıl rüya böyle?

Dilsizin dili ile ne kadar mümkün ise,
Tarifi tarif etmek dediğim mavi ışık
Perilerin de gitti, düşlerinle karışık...

Bir esinti beklerken ruhuma çöken sise
Sordum: -Beti benzi'nden niçin sıyrılır sedef?
Dedin: -Turnanın gözü, ceylanın boynu hedef...
Pusuya yatan Avcı o başlattı savaşı,
Burçlar Kuşağı'na bak, Akrep'in yanı başı...''

Çok aradım sevgili silinmiş izlerini,
Dilimde buruk kalan bir damlalık tadımdan
Çakıllar kum kesildi bin bir yorgun adımdan.

Baş koymaya taliptim bulsaydım dizlerini
Simyacı düşlerimde altına döndü bakır,
Sırra kadem basan yâr yolda iz mi bırakır?
Mavi ışık peşinde bilemezsin kaç kere
Savrulurken vurulup ecelsiz düştüm yere!

Zihnim seçebilseydi zenit ile nadiri
Avcı'ya soracaktım okun önünde durup
Yerden burçlara kadar ibrişim köprü kurup...

Nedense soluklaştı yıldızların kadiri
Yükselen dolunaylar mavisiyle doğmuyor,
Firuze ışığıyla kör gecemi boğmuyor.
Düş ile de doldursan gönlümdeki boşluğu,
Nasıl tadarım bilsen içmeden sarhoşluğu!

Ateş soyundu peri, nasıl yanmaz ki âşık?
Küllenmeyen efkârı hep benimle beraber
Ne bir selamın geldi, ne kuş kanatlı haber...

Her diyarda ellerim ayağıma dolaşık,
Sabır gömleği giyip aradığım Mavi Ay
Aldatıcı serapmış firuze renkli saray.
Ne yaprağı eylülün, ne çiçeği nisanın...
Kader yüzüne gülmez peri seven insanın!
♥♥♥♥
 
İrfan Yılmaz
( Mavi Ay Perisi başlıklı yazı İrfan Yılmaz tarafından 22.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.