o sene kardelen basmıştı o karlı dağı
her biri ayrı renkte delip toprağı
çocuksu bir sevinçle patlamışlardı karın göğsünden
ateşe sevdalı ateş böcekleri gibi
yırtmışlardı karanlığı
Fırat ın geçit vermediği bir zamandı
o sene gündüzler daha bir kısaydı
güneş erkenden yatmaya gider
geceler bize kalırdı
kimsesiz odalarda bir perde çekip gecenin gözlerine
el yordamı göz kararı bulurduk aşkı
aynı acının eşiğindeydik
aynı buzulun dibinde
kimse bilmesin diye kefen gibi bir örtü sermiştik
bütün yaşanmışlıkların üstüne
bazen boş verip her şeye kuş dilinde şarkı söylerdik
bazen de Rus ruleti oynar gibi
tetik düşürürdük kalbimize
kardelenler gibi nasılda aykırıydın zamana
nasılda güzeldin
ateş yakardık geceleri
kirpiklerin islenir di
“bak senin için sürme çektim gözlerime” derdin
gülerdin
o karlı dağda çoban ateşi gibi kanımı ısıtırdı esmerliğin
donmuş çeşmelere inat
yüzünün avlusuna su içmeye inerdi kuşlar
efsunlu bir kış masalına dönerdi güzelliğin
tütün kokan dudakların olurdu fitili tutuşturan
boynunun çukurunda bir martı çığlığı saklardın
öpünce kuşlar havalanırdı saçlarından
günah kadar güzel
haram gibi tatlıydık
kurbanını seven kiralık katiller gibi
vurmaktan ve vurulmaktan korktuk
paslanmış iki silah tık
tutukluk yaptık
döndük acılarımıza
yarım kaldık
(
Aynı Buzulun Dibinde başlıklı yazı
gölge06 tarafından
20.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.