1
Bazı bazı takıyorum
kafayı değişik ve ilginç kelimelere. Öyle durmadan tekrarlıyorum içimden, hem
de dışımdan. Siz de mi yapıyorsunuz yoksa? Siz de mi derken bazılarınız
yapıyordur belki... Yapmayanınız da vardır canım. Öyle geliyor işte karabasan
gibi, gaipten gelen bir sesmiş gibi... Enerji Cotbus işte bu ilk kelime.
Bilenler bilir Energie Cotbus sanırım eski Demokratik Almanya zamanında oranın
bir futbol takımının ismiydi. Takıldı işte ya kafama ne yapayım? Atsan atılmaz,
satsan satılmaz. Hemen çarpıtıyorum kelimeyi. Üstüme yoktur çarpıtmak da. Kot
giyip de Busa yani otobüse bindikten sonra enerji harcayan adam olsa gerek.
Nasıl akıllar ama. Daha ne kelimeler var durun hele. Gelir bakalım yavaş yavaş.
Of ki of bu sonbahar günü iyi saçmalıyorsun dediğinizi duyar gibi oluyorum. Hep
ben mi saçmalıyorum canım? Bu ülke de çoğu zaman hemen hemen her kesimden
insanlar da saçmalayabiliyor, siz de beni görüyorsunuz. Hani bir zamanlar
''Benzin vardı da biz mi içtik.'' diye saçmalayanlardan tutunda, askere
''Kelle'' diyen saçmalayıcılar. Samsunu Akdeniz'in incisi sanan saçmalayıcılar.
Daha sayayım mı?
Neyse biz yine kelimelere takılalım. BAAS vardı hani bilirsiniz. Şu meşhur Irak
Rejiminin kapalı kutusu parti idi. Yani ne derim ben buna baas baas
bağırsaydınız da ülkeniz yerle bir olmasaydı keşke. Başınızdan atsaydınız
diktatörleri ve dikta rejimlerini...
Bak sen nereden nereye Walter Şerbiyak gelmesin mi şimdi aklıma. Eski NBA
Liginin beyaz Amerikalılarından birisiydi. Sonra bıraktı basketbolu... Walter
şerbi diye sigara içiyormuş da yak bir şerbi demişmişler mesela. Desinler ne
yapalım. Daha dolu, daha dolu takılıp takılıp geliyorlar. Al işte bir tane daha
Zbigniew_Brzezinski hadi bakalım. Duyanınız da var belki duymayanınız da bu
ilginç ismi. Sanırım Amerikalı. Araştırınca aslı ve nesli Polonyalı çıkıyor.
Hem de bayağı yaşlı 1928 doğumlu imiş. Ooo Kazimierz diye bir adı daha var. O
da göbek adı mı ki acaba? Yok, canım sanmam, onlarda göbek adı diye de bir şey
var mı ki? Kitapları da var. Obama'nın akıl hocası olduğu da söyleniyor ve de
etiketinde Profesör unvanı var.
Bizim berber Yusuf'un yanına gittiğimde takılırım ona hep. Bir berber bir
berbere gel birader seni permaşharp ile bir güzel tıraş edeyim de yüzünü
kesmeyeyim demiş. Yok canım Yusuf yüzümü kesmedi ara da sırada sakal tıraşı da
olurum ona...
Nereden nereye bak? Şimdi de Matrakçı Nasuh geldi aklıma. İlk duyduğumda,
hakkında bilgi sahibi olmadığım için, sanırım o devrin komiklerinden biri, hani
matrak şeyler yapıyor diye düşünmüştüm. Hiç alakası yok oysa ki matrakçı lığın
o komiklikler ile bilakis yaptığı iş çok ciddi çok kayda değer bir iş. Bosna
doğumlu olduğu biliniyor Matrakçı Nasuh'un. ''Matrakçı ya da Matrakî adıyla
anılması, lobotu andıran sopalarla oynanan, eskrime benzeyen bir tür savaş
oyunu olduğu bilinen "matrak" oyununda çok usta olmasındandır. Bu
oyunun mucidi olmasındandır.'' Adam bir derya deniz yani bakar mısınız?
''Nasuh, özellikle geometri ve matematik alanlarında önemli bir bilim adamıydı.
Uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve Matematikle ilgili iki
kitap yazmıştır. Cemâlü'l-Küttâb ve Kemalü'l- Hisâb ile Umdetü'l-Hisâb'ı''
Tarihçilik yönü de çok kuvvetli Matrakçı Nasuh'un.
''Matrakçı Nasuh dönemi minyatürde zirve bir dönemdir. Osmanlı tarihini konu
alan eserlerini resimlerken, figürsüz manzaralar veya kuşbakışı topografık
tasvirler olarak tanımlanabilecek yepyeni bir üslubu yaratan sanatçı, (Matrakçı
Nasuh) adıyla ünlenmiş, tarihi konulu eserlerde büyük gelişmelere sebep
vermiştir... Osmanlı minyatür sanatının gelişimini üçe ayıracak olursak,
matrakçı Nasuh' üçüncü döneme girer. Üçüncü dönem, minyatürde bağımsız
üslupların ortaya çıktığı dönemdir. Matrakçı Nasuh, Aksoy'un deyimiyle
gerçekten de, "Doğu'nun Leonardo da Vinci'si ve Osmanlıların renk
ustasıdır. Rönesansın çok yönlü sanatçıları ile aynı özelliklere sahiptir.''
Arhavi, Ardeşen, Ardanuç, Ardahan. Hepte karıştırır insanlar bu yer isimlerini.
Bir daha anımsatalım bakalım. Arhavi, Artvin ilinin deniz kenarında bir güzel
ilçesi. Ardeşen'de Rize'nin bir güzel ilçesi, Ardanuç yine Artvin İlinin bir
ilçesi, Ardahan ise daha önce Kars iline bağlı ilçe iken şimdilerde İl olarak
Türkiye Coğrafyasında ki güzide yerini aldı. Dikkat ettiniz mi kelimelerin
başında hep Ar var. Çok namuslu insanlar yaşıyor demek ki burada, diye de
düşünmeden edemiyor insan. Yurdumun her tarafında var namuslu insanlar öbür
şehirlerdekiler alınmasın sakın....
Baz İstasyonları var hani şu cep telefonlarının olmazsa olmazlarından. Onlar
olmasa hiç bir cep telefonu çalışmayacak. Bizim bir Fizik Hocamız vardı Necati
Hoca sizden iyi olmasın iyi öğretmişti bizlere fiziği. Onun lafıdır ''Asitler,
bazlar, kızlar, tuzlar ve Lazlardan korkacaksın.'' derdi. Kızlardan ve
Lazlardan korkmadık da haliyle asitler ile bazlar ve tuzlar yine de epey
tedirgin ettiydi bizleri zamanında ... Tabi ki cep telefonunda ki baz ile
kimyasal bazlar çok farklı şeyler...
Okumayı O ''Rabbimiz'' emretti, kalem ile yazmayı da O öğretti, ayetler ile de
sabit olduğu üzre, biz de onun dediklerini, öğrettiklerini yapıyoruz. Böyle
işte akıllar biz de de işimiz gücümüz yok, gece gündüz bunları düşünüyoruz.
''Diyacaksın ki niya işte eyla.'' Hepinize en derin sevgi ve saygılar bu
sonbahar günü…