Deniz; güneşin şavkı vurduğu zaman,
Senin üstüne,
Bir martıya ya da bir karabatağa,
Bakıp bakıp yazılır bu şiirler,
Sabahın 0.6'sın da...

Oltaya takılmayan balıklara,
Kızılırken yazılır...
Yanarsın sabah güneşinde,
Kürekler ellerini acıtır,
Sanki bir Forsa'sın açık denizlerde...
Say ki o açıldığın denize,
Binlerce eski zaman denizcisinin,
Gözyaşı da karışmış...

Acıtır eski aşklar,
Ellerini acıtır, yüreğini acıtır,
Tahta saplı küreklerle birlikte...
Alırsın yanına bir seyyar radyo,
Balıklarla beraber dinlersin...
Sabahın altısında,
Sevişen balıklar vardır belki,
O anda deniz dibinde...
İki dakika sonra senin oltanla,
Aşklarına kan doğranacağını bilmeden yüzüp duran...

Radyonun sesi cılız da çıksa,
Çalıyordur yine...
''Baharı bekleyen kumrular gibi,
Sen de beni bekle sakın unutma...''

Beklemediler ve sabretmediler...
Sadece;
O yağız atların yelelerine tutunarak,
Başka bir zaman dilimine gittiler...

( Başka Bir Zaman Dilimine Gittiler başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 17.10.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.