Hürriyet (İsmetpaşa) Parkında yapılan tadilatta ise yeni konulan engelli wc’sini incelediğimde kapının içeriye açılır yapılması nedeniyle sandalyeli bir engelli kullanmak istediğinde “Yiğidin malı meydandadır” sözünde olduğu gibi kapı kapatılamadığından ulu orta ihtiyacını gidermek zorundadır. Aynı durum parkın içerisinde yapılan belediyeye ait şirket tarafından işletilen restaurantın wc’sinde de mevcut. Yani yemeğini yedin içtin ve lavaboya gidip elini yıkamak ya da ihtiyacını gidermek istediğinde kapıyı kapatman imkânsızdır. Aynı restaurantın içinde bulunan asansör girişine konulan eşikten geçmek imkânsız olduğu gibi bina girişinde bulunan iki rampanın uygun olmadığını görünce orada bulunan bir yetkiliye söylemiş ve olması gereken eğimi açıklamıştım. En son gittiğimde rampalardan birinin düzeltildiğini sorunun giderildiğini görmüştüm. 

Kernek Külliyesi’nde bulunan tuvalette de standartlara uyulmamıştı. Yine burada da sandalyeli bir engelli içeriye girdiğinde kapıyı kapatması imkânsızdı.

Bunlarla birlikte 2013 yılının başlarından itibaren Malatya Milletvekili Öznur Çalık’ın, Mustafa Şahin’in, dönemin İl Başkanı ve şu anki Gümrük ve Ticaret Bakanı olan Bülent Tüfenkçi’nin ve Belediye Başkanı Ahmet Çakır’ın engelli camiasına karşı Malatya’da engellilerin birçok sosyal, kültürel ve sportif faaliyetlerini daha sağlıklı yapabileceği bir “Engelliler Sarayı” yapılması sözü vardı. Verilen bu söz defalarca değişik ortamlarda verilmiş ve basında da yer almıştır.

Ayrıca 19 Nisan 2013 tarihinde dönemin ASP Bakanı Fatma Şahin’in katılımıyla TSD Malatya Şubesi olarak Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında hazırlamış olduğumuz “Sporla Engelleri Aşıyorum” isimli projenin açılışı ile aynı zamanda derneğimizin 19. Kuruluş Yıldönümü etkinliğini yaptığımız Malatya Park AVM’de ki programda yapmış olduğum konuşma üzerine de tekrar sözler verilmişti. Bu sözler dışında birkaç defa daha belediye başkanımıza bu projeyi sorduğumuzda ve başlama tarihi hakkında bir söz vermesini istediğimizde hep projenin hazırlandığını ve en kısa sürede başlanacağını söyledi.

Milletvekillerimizin ve belediye başkanımızın vermiş olduğu sözlerin üzerinden tam tamamına 3,5 koca yıl geldi geçti. Bu sözlerin yerine gelmemesinin en büyük nedeni işte bu zat-ı muhteremdir. Çünkü edindiğim izlenimler ve aldığım duyumlara göre bu zat-ı muhteremin bir huyu kendine ait olmayan hiçbir proje fikrini sahiplenerek hazırlamıyormuş. Buna birde engellilere karşı olumsuz olan bakış açısını eklerseniz olacağı budur işte.

O dönemde il başkanı olan ve şu anda ise Gümrük ve Ticaret Bakanı olan Bülent Tüfenkçi’nin, milletvekillerimiz Öznur Çalık ile Mustafa Şahin’in ve Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet Çakır’ın verdikleri sözün 3,5 yıldır ortada kalmasına neden olan ve yerine getirilmesini sümen altı ederek projeyi hazırlamayan bu zat-ı muhtereme ne yaparlar bilmiyorum. Ancak bildiğim tek şey var ki bu zat-ı muhterem mimarın kesinlikle engellilere karşı olumsuz bakış açısının değişmeyeceğidir.

Henüz yeni tamamlanan ve hizmete giren Nikâh Sarayının da engelli standartlarına uygun olup olmadığını merak edip dururdum. Geçtiğimiz günlerde sırf bu konudaki merakımı gidermek amacıyla gidip baktım. Genel olarak çok güzel görünüme sahip bir proje yapılmış. Beğenilmeyecek gibi değil. Ancak gelin görün ki ne kadar güzel olursa olsun her zaman dediğim gibi bir engelli vatandaş olarak ben kullanamadıktan sonra benim gözümde hiçbir değeri olmuyor. Çünkü koca binanın önünde sadece bir tek rampa yapılmış ve o da standart dışı olmuş. Düğün salonu kısmının arka giriş kapısında rampa yoktu. Bunun dışında tuvaletleri incelediğimde üç tuvaletten sadece birinin engelliler için yapılmış olduğunu gördüm. Ancak gelin görün ki orada da hayal kırıklığı yaşadım. Çünkü akülü tekerlekli sandalyem ile girdiğimde kapıyı kapatmanın imkânı yoktu. Kapıyı kapatamadığım gibi klozeti de kullanmam imkânsızdı. O kadar güzel yapılmış olan binada yine engelliler hiçe sayılmış ve yasalar uygulanmayarak göz ardı edilmişti.

Bununla birlikte evlenmek isteyen tekerlekli sandalyeli engellilerin nikâh masasının konulduğu yere çıkmaları da imkânsızdı. Geçtiğimiz günlerde tekerlekli sandalyeli iki engelli arkadaşımız nikâh için gittiklerinde yere normal sıradan bir masa konularak işlemleri yapılmıştı.

Yapmış olduğu bazı projeleri ise Yaşam ve Spor Merkezi gibi yerinde görüp inceleme yapamadığımdan oralarda sorunlar var mı, yok mu bilemediğim için değinemiyorum. Yerinde inceleyemediğim diğer projelerde ise herhangi bir sorun olmamasını aksine sorunsuz yapılmış olmasını tüm yüreğimle diliyorum.

Bu arada şunu da belirteyim ki benim bu zat-ı muhteremin kişiliğiyle ve karakteriyle ilgili herhangi bir sorunum yok. Sorunumun olmasına da imkân yok zaten. Yapmış olduğu projelerin birçoğu elbette güzel olmuştur, bunu inkâr edecek değilim. Ancak bu zat-ı muhterem ne kadar güzel projeler yaparsa yapsın, ne kadar güzel eserler ortaya koyarsa koysun eğer o projelerde bir engelli olarak ben ve benim gibi olan arkadaşlarım istifade edemiyorsa işte o zaman benim gözümde onların hiçbir değeri olmayacaktır. İsterse o projeler dünyanın harikalarından biri olsun benim için hiçbir değeri olmaz.

Sözün özü olarak, buradan çok sevdiğim Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Ahmet Çakır’a şunu söylemeden geçemeyeceğim… “Sayın başkanım, bu zat-ı muhterem tarafından yapılan engellilerle ilgili belirttiğim olumsuz düzenlemeleri istediğiniz zaman gerek basınla, gerekse de noterle birlikte inceleme yapabiliriz. Şahsınıza daha önceleri de söylediğim gibi size engelli konularında ve düzenlemelerinde sağlıklı bilgiler verilmiyor. Bu zat-ı muhteremin ya da bir başka çalışanınızın yapmış olduğu olumsuzluklar onlara değil ama başkan olmanız nedeniyle size yansımakta ve yansımaya da devam etmektedir. Gelin artık el ele, omuz omuza verip şu Malatya’yı diğer şehirlerin örnek alacağı engelsiz bir Malatya yapalım. Bunun yolu da zat-ı muhteremle ilgili gerçeği görmenizden ve engellilerle ilgili yasal mevzuatlarla birlikte erişilebilirlik ve ulaşılabilirlik konularında uzman olan şehir plancısı mimar ve mühendisleri görevlendirmenizle olacaktır.”

( Engellileri Çok Seven Zat-ı Muhterem Mimar! -2- başlıklı yazı AliHaydar tarafından 29.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.