Fütursuz hüküm süren, koyu geceye inat,

Bir mehtap aydınlığı, bekler durur kâinat.

 

Zuhurat eylesin de, karanlığa son versin,

Hasret çeken gönüller, artık vuslata ersin.

 

Umut eder duymayı, yeter diyecek bir ses,

Kuruyan bedenlere, can verecek bir nefes.

 

Gâh rüzgârlar misali, müjde dolu esecek,

Bazen de kılıç olup, kördüğümü kesecek.

 

Ne zalim ne mazlumun, dinini sormayacak,

Zulme razı olmayıp, hayra da yormayacak!

 

Makamların önünde, asla diz çökmeyecek,

Namerde yaltaklanıp,  gözyaşı dökmeyecek.

 

Böyle bir güzel insan, beklenir artık çıksın,

Hak tanımaz düzeni, temellerinden yıksın.

 

Son bulsun çirkinlikler, başlasın erdem çağı,

Bülbülün nağmeleri, doldursun her dem bağı.

 

Ama nedense kimse, sormaz kendine niye;

Haykırmak için benim, eksiğim nedir diye!

 

Ancak sorsaydık bile, bulurduk bir bahane,

Hem de nasıl bahane; gerçekten da şahane!

( Çelişkiler Diyarı-2 başlıklı yazı halisi tarafından 28.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.