Ağır ağır inen akşam güneşiyle birlikte, benim gözlerim ve omuzlarım düşüyordu minibüsün hareket etmesini beklerken; son anda heyecanlı bir ses duydum. İngilizce’’ Kuşadası mı ?’’diye soruyordu. Şoför ‘’evet’’ deyince,  anne baba ve kızları bindiler araca, genç bayan yanıma oturdu. Çok heyecanlı ve mutlu görünüyorlardı. Gülümsedim ve o mükemmel İngilizcemle(!!) konuşmaya başladık. Şimdiye kadar bu güzergahta yaptığım en güzel yolculuktu bu. 
Akşam yemeğe davet ettiler beni, seve seve kabul ettim. Ertesi gün döneceklerdi, onlara, kendim için aldığım Türk Bayrağını hediye olarak götürmeye karar vermemin ne kadar isabetli olduğunu gecenin sonunda anlayacaktım.
Anne, baba Yeni Zelanda’da, kızları İngiltere’de yaşıyorlarmış. Annenin isteği üzerine Kapadokya’yı gezmeye gelmişler.
Nedenini sorduğumda, aldığım cevaptan çok etkilemiştim. 
Anne yıllar önce bir belgeselde Kapadokya’yı görmüş, hayran olmuş ve Tanrı’ya dua etmiş ‘’Oraları görmeden, canımı alma!’’ diye.
Yıllar sonra o dileğinin gerçekleşmesinin verdigi mutluluk yansımış meğer yüzlerine. 
Hediye olarak verdiğim Türk bayrağını görünce çok mutlu oldular ve gidince çiftlik kapısına asacağını söyledi Bay Thomas.
Eve dönerken garip bir burukluk hissettim. Elin adamları saatler süren uçak yolculuğundan sonra,dünyanın öbür ucundan gelip o muhteşem yerleri görüyor, bizler maalesef burnumuzun ucundaki bize ait güzelliklerden habersiz yaşıyoruz.
İşte bu yüzden  hafta sonu eskiden GÜZEL ATLAR ÜLKESİ, şimdilerde dizi çekimlerinden dolayı ASMALI KONAK YÖRESİ olarak adlandırılan KAPADOKYA’ya çevirdim rotamı. 
    Nevşehir'den itibaren doğanın farklılığı nedeniyle kendinizi bir tablonun içinde gibi hissediyorsunuz. Aracımız  Ürgüp'e  döndüğü anda ise bu güne kadar hiç görmediğim, muhteşem bir manzarayla karşı karşıyaydım. Değişik bir alemdeydik sanki; heyecan,korku.. Anlatılmaz duygularla şaşkın şaşkın etrafa bakıyordum. İtiraf ediyorum: kendimi öte alemde zannettim. Bana rehberlik yapacak Ecz Alpaydın ve eşi Nursel Hanım geldiğinde, onlara'' yemek falan istemiyorum, biran önce buradaki güzellikleri yakından görmek arzusundayım.''dedim, gülümsediler ve hemen yola koyulduk.
   Ufak bir şehir turu atarken, yıllardır burada yaşamanın verdiği rahatlık ve güvenle arkadaşlarım Ürgüp hakkında bilgiler verdiler bana.
   10 milyon yıllık bir geçmişe sahip bu bölgede, jeolojik devirlerde  Erciyes, Hasan dağı ve Göllü dağ gibi aktif volkanların lav püskürtmeleri sonucu, buradaki akarsular, vadiler ve göller üzerinde katmanlar oluşmuş, daha sonra vadi yamaçlarından süzülen sel sularının yapıyı aşındırması sonucu, bu ilginç doğa şekilleri meydana gelmiş.
   Burada yaşayan halk bu doğa harikalarını perilerin yaptığına inandığı için, onlara PERİ BACALARI adını vermiş. İşte bu yüzden tüm dünyada bu yapılara PERİ BACASI deniyor.
   Aslında çok daha geniş bir alana yayılmış olan Kapadokya; bugün daha çok Ürgüp, Göreme, Uçhisar, Orta hisar ve Avanos arasında kalan bölge olarak biliniyor. Bunun nedeni ise bahsedilen doğal oluşumların buralarda daha yoğun olmasından kaynaklanıyor.
Bu yapıların en ünlüsü şüphesiz ki; Ürgüp’ün simgesi sayılan girişteki Üç Güzellerdir.
TARİH:
Kapadokya, tarihi boyunca birçok uygarlığa ev sahipliği yapmış; Asurlular, Hititler, Persler, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar.. Dolayısıyla bölgede bu uygarlıkların izlerini görmek mümkün.
Kapadokya’da yaşayan uygarlıklar bölgeyi inançlar kavşağı haline getirmiş. 
Bizans döneminde önemli bir dini merkez olan Ürgüp, köy, kasaba ve vadilerindeki kaya kiliselerin ve manastırların piskoposluk merkeziymiş ve burada birçok önemli din adamı, aziz yetişmiş. Bunlardan en çok bilineni Aziz Yohannes’tir. Aziz Yohannes’in yaşadığı UNESCO ‘nun da desteğiyle belediye tarafından restore ediliyor. ‘’Kaya Kapı Projesi ‘’adı verilen bu çalışma, yüzyılın projesi olarak adlandırılıyor. 
Burada bine yakın kilise var, bu güne kadar bunların yalnızca üç yüz tanesi gün ışığına çıkarılabilmiş; Sarıca, Yılanlı, Karanlık, Elmalı, Tokalı ve Çarıklı kiliseleri gibi. 
11. yüzyılda Ürgüp, Selçukluların önemli kentleri Konya’ya ve Niğde’ye açılan önemli bir kale konumundaymış. Bu döneme ait iki yapı, kentin merkezindeki Altı Kapılı ve Temenni Tepesi Türbeleri’dir. 
Ürgüp’teki bir diğer önemli yapı da Rum Hamamı’dır. Rumca kitabesinden temelinin 1900’de atıldığı, tüm halkın ortak çalışması sonucunda 1909’da tamamlandığı anlaşılıyor. 
1515 yılında Osmanlı topraklarına katılan Ürgüp; 18. yüzyılda Osmanlı Sadrazamı Damat İbrahim Paşa kadılık makamını, doğduğu kent olan Nevşehir’e (Muşkara) bağlayınca; ilk kez ikinci planda kalıyor. 
Paşa Ürgüplüleri mağdur etmemek için Nevşehir yakınlarındaki Kavak köyünden yaklaşık 20 km bir yeraltı yolu ile su getirtiyor. Sokak ve meydanlara mermerden çeşmeler yaptırıyor.
GÖREME:
Nevşehir'e 10 km. uzaklıktaki Göreme kasabası Nevşehir-Ürgüp-Avanos üçgeni arasındaki etrafı vadilerle çevrili bölgede yer alıyor. Göreme ile ilgili 6. yüzyıla ait bir belgede ilk olarak "Korama" adına rastlanılmış. Bu belgede, Hieron adındaki bir azizin 3. yüzyıl sonlarında Korama'da doğduğu, Malatya'da 30 arkadaşı ile birlikte şehit olduğu ve elinin kesilerek annesine, Korama'ya getirildiğinden bahsediliyor. Aziz Hieron'un, Göreme Açık Hava Müzesi'ndeki Tokalı Kilise'de bir freski bulunmaktadır. 
Göreme ve çevresinin Roma döneminde Venessa (Avanos) halkı tarafından mezarlık olarak kullanıldığı düşünülüyor. Göreme'nin merkezindeki büyük peribacasının içine oyulmuş olan iki sütunlu Roma mezarı ile çevrede bulunan çok sayıda mezar bu görüşü destekliyor. 
Orta çağın başlarında, Hıristiyanlar için önemli bir dini merkez olan Göreme, 11 ve 13. yüzyılda bir başpiskoposluk merkezi durumunda. Nitekim Göreme ve çevresinde çok sayıda dini yapılar mevcut. 
AVANOS:
  Antik çağlardaki ismi Hallys olan Kızılırmak nehrinin her iki yakasında kurulmuş olan Avanos, Kapadokya'nın turizm merkezlerinden biri. 
Selçukluların önemli kumandanlarından Evranos Bey'in adını aldığı; bu ismin ise Osmanlı döneminde Avanos olarak değiştiği öne sürülüyor Kapadokya'daki hemen hemen bütün yerleşim bölgelerinde olduğu gibi Avanos ve çevresi de Roma zulmünden kaçıp bölgeye yerleşen Hıristiyanlarla önemini artırmaktadır. Kapadokya'nın en eski kiliselerinden olan Yamanlı Kilise, Avanos Belediyesinin aldığı bir kararla Vatikan'dan gelen temsilcilerin de bulunduğu bir törenle ibadete açılarak bölgeye gelen dini grupların hizmetine sunulmuş. Avanos, çanak-çömlek yapımcılığı ile ün kazanmış. Ayrıca, halı dokumacılığının da en yaygın olduğu yer Avanos'tur.
BALON TURU:
Kapadokya’nın simgesi olan balon turları; bölgenin eşsiz güzelliğini görmenin en etkili yoludur. 1 saat 15 dakika süren balon turu, sizi Kapadokya uygarlığının yürüyerek ulaşamayacağınız en uzak noktalarına kadar götürüyor.
Saat 06.00 civarında balonlar havalanıyor. Yaklaşık 1000 feet irtifaya çıkılarak gündoğumu ve genel Kapadokya manzarası seyrediliyor. Daha sonra vadi içlerine iniliyor. Hem balonla gezmek, hem de yerden balon şölenini görmek için uykunuzdan birazcık fedakârlık yapmanız gerekiyor anlayacağınız.
Uçuş 1 saat 15 dakika ile 1 saat 30 dakika arasında sürüyor.
 NE YENİR?:
Kapadokya yöresinin zengin lezzet seçeneklerini sıra dışı kılan unsur, peri bacalarına oyularak yapılmış lokanta, bar ve gece kulüplerinin gizemli atmosferi. Yörede ne yerseniz yiyin, peri bacalarının içine oluşturulmuş gerçeküstü dünyaya hayran kalıyor insan
Kapadokya, zengin bir mutfağa sahip. Türkiye’nin her yöresinin özgün tatlarını taşıyan yemeklerden çok, mekânlar ilginç. Testi Kebabı ve güveçte kuru fasulye yörenin özel yemekleri
NE İÇİLİR?. 
Yeryüzünde ilk şarabın Hititler tarafından imal edilmesinden dolayı, Kapadokya şarabın ana vatanı olarak biliniyor. Halen devam eden şarapçılık her yıl Bağ Bozumu festivalleriyle uluslar arası boyutlara taşınıyor.
Nevşah, Kapadokya bölgesinde yetişen “Emir” üzümlerinden elde edilen önemli Türk şaraplarından biri. Kapadokya yöresinin volkanik yapısından kaynaklanan tüflü toprağının belirgin etkilerinin tat ve kokusuna taşıyan Emir’den üretilen Nevşah, bu üzümün tüm varyetal özelliklerini belirgin bir şekilde yansıtan sek bir beyaz şaraptır.
 Kapadokya’ya gidince mutlaka yapmanız gereken şey, Kayalara oyulmuş peri bacalarından oluşturulmuş bar ve restoranlarda Nevşahın tadına bakmak olsun.
ULAŞIM:
Türkiye’deki tüm popüler turizm bölgeleri gibi Kapadokya bölgesine de ulaşım çok kolay. Dünyanın her yerinden Kapadokya'ya gelinebildiği gibi Kapadokya bölgesinden de dünyanın her yerine bilet bulabilmek mümkün. 
Havayolu ile kayseri veya Nevşehir havaalanlarını kullanabilirsiniz. 
Karayolu ile Ege Bölgesi: Afyon - Konya - Aksaray - Nevşehir 
Adana: Pozantı - Niğde - Nevşehir 
Antalya: Manavgat - Konya - Aksaray - Nevşehir 
Karadeniz: Samsun - Çorum - Yozgat - Nevşehir
Ankara veya İstanbul'dan Kayseri'ye nostaljik bir tren yolculuğu da yapabilirsiniz. Tren ile Kayseri'ye vardıktan sonra kolayca Kayseri Otobüs terminaline gidebilir ve her saat Kapadokya'nın her yerine araç bulabilirsiniz. Kayseri’den otobüs yolculuğu geleceğiniz yere göre 45-60 dakika kadar sürüyor.

KONAKLAMA:
Ülkemiz son yıllarda turizmde gerçekten çok mesafe kat etti. İnsanlarımızda turist bilinci oluştu. Artık gittiğiniz her köşede mutlaka kalacak yer bulabilirsiniz. Hiç yoksa o masum Anadolu insanı size evini, sofrasını ve yüreğini açar.
Tabii ki bunlara gerek yok. Kapadokya uluslararası bir üne sahip bu yüzden her bütçeye uygun, isteyene 5 yıldızlı isteyene, tek yıldızlı oteller, isteyene ise ucuz pansiyonlar mevcut.
    Bu yazımda sizleri Bayan Thomas sayesinde Dünyanın kalbine götürdüm. Tabii ki onca güzelliği birkaç sayfada anlatmak mümkün değil. 
En kısa zamanda siz de gidin, görün bana ve binlerce dünya insanına hak vereceksiniz; Yurdumuzun her köşesi gerçekten cennet buna bir kez daha şahit olacaksınız.

Saygılarımla
Sebahat Karagöz


( Güzel Atlar Ülkesi başlıklı yazı S.Karagöz tarafından 27.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.