Çelişki, hep çelişki, dünya denen bu âlem,

Yaşanan dramları yazmaktan aciz kalem!

 

Manasını kaybetmiş, keyfiyetsiz kemiyet,

Hiçliğin rüzgârında, savrulan bir cemiyet!

 

Egemenlik maddede, hüküm zahire göre,

Ne niyet ne de süreç, her şey ahire göre!

 

Anlamaya çalışmak, yokluğa mahkûm gayret,

Sonunda bize kalan, saç baş yolduran hayret!

 

Konuşsan dinleyen yok, konuşmasan olmuyor,

İnsanlık Susuz çeşme, kova koysan dolmuyor.

 

Yarım kalmış şarkılar, beklerken dudaklarda,

Dikenlerden derlenmiş, demetler kucaklarda.

 

Kanayan sinelerle, boynun bükmüş kafeste,

Yürekler dertli bülbül,  ah çeker her nefeste.

 

Muhatap bulamazken, dilden dökülen sözler,

Gönüllerde meramlar, beyhude fırsat gözler.


Söylenmedik duygular, derinden inlemekte,

Ancak gör ki yalnızca, sağırlar dinlemekte.

 

Susmak mıdır doğrusu, sessizce karılmak mı?

Tek kurtuluş yolumuz, cellada sarılmak mı?

( Çelişkiler Diyarı başlıklı yazı halisi tarafından 27.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.