Acıyan Yanlarımızı Yazar Kalemim
Bazen kalbim
kırıktır şiirlerim gibi
Bazen şiirlerim
kırıktır gönlüm gibi
Zengin bir kalem
değildir kalemim
Benim gibi az
fakir gönlü zengin
Aşka gönüle çok
çok yakın
Zenginlerin dansı
olan valsı yazmaz
Elleri kadehlerde
yaşayanları hiç yazmaz
Fakir gönüllerin
sofrasında
Eksik zeytini
peyniri yazar
Ha sanmayın peynir
zeytin eksik diye fakir üzülür
Kalemim şiirlerim
üzülür
Fakir paylaşır bir
lokmasını gülümsemesini
Aynı şiirlerim
gibi
Fakirin sırtında
kazancı
Benim sırtımda herkese
gülümseyen şiirlerim
Fakir kazancına
hamal
Ben şiirlerime
hamalım
Hüzün olsa da
hüznü demli çay gibi içerim fakirin sofrasında
Zaten zenginin
sofrasında hiç oturmadım
Zengin sofrasını
yazamam kalemim yazmaz
Kalemim bir türkü
yazar bir aş tadında
Dinleriz yoksul
komşumla yoksulluğumuzla
Gönlü yoksul değil
aslında hiç yoksul değil
Yoksul derler
Sofrasında iki
zeytin eksik olunca
Olsun her şey
zeytin kaşarlı peynir değildir ki
Aslında zengin
yoksuldur bilmezler
Zengin paylaşamaz
fakirdir
Yemez yedirmez
fakirdir
Gülmez güldürmez
fakirdir
Bilmezler öylesine
söylerler
Romeo’yu yazamam
Leyla ile Mecnunumuz
var
Kerem İle Aslımız
var bizim buralı
Romeo Avrupalı yakışmaz
kalemime
Hem yanımızda
yaşamadı
Hem de sözleri
hecelerimize yabancı
Gönlü bizim gibi
sıcak değil sanki
Hey sende bir şey
söylesene hancı
Hiç uğradı mı
senin oralara uğramaz
Ama Leyla Mecnun
Kerem Aslı
Uğramıştır yol üstünde
senin hana
Gülüşleri benzer
bilirsin cana
Aşkı yaşamışlardır
yudum yudum içerek kana kana
Acıyan yanlarımızı
yazar kalemim
Düşlerin ışıkların
söndürenleri yazar
Düşlerle yaşarken düş
’süz kalanların
Düş ’süz kalanlara
koşmalarını yazar
Mehmet Aluç-Kul
Mehmet