Bekliyorum seni... 

... buz kaplı 
yollarda yürürken
zemheri soğuk rüzgarın
dondurduğu
bir kırmızı gül ve
zeytin yaprakları
hışırdıyordu
parmaklarımın arasında
az ötede
yolun
kenarında
tek gözlü kumarbazlar 
ve azılı fahişeler
p
u
z
z
l
e
parçalarını birleştiriyordu
kurşun ve kan kokulu
tahtalar üzerinde
düz çizgili bir harita
şeklinde
sonra
eve dönerken

—yaşam kadar uzun
bir yanlış yoldan
ve
gökten
düşmüş bir gök taşının
kalbini getirdim
hediye etmek istemiştim
son direnişlerin
köşesinden dönen
gölgelerin burgaçlandığı
ayaz rüzgârlara 
saklanmış eski düşlere

— ve çoktan
talan edilmişti 
doğal kaynak suları 
hormonlu atlar
hipodromlarda koşarken
sözcükler
dizelere dönüşürken
uyuz köpekler havlarken
ve Aşk 
karaborsaya
d
ü
ş
e
r
k
e
n
yaşam dondurulmuş bezelye 
ve yankısı demir tadındayken
gölgeler
portakal soslu ördek 
yerken
ve kadeh tokuşurken
domino taşları
art _ arda düşerken
ve yolun
sonunda
göz alıcı
ışıklarıyla
metropoller parlarken

— bırak gözlerim sana yol göstersin 
ey mavi gözlü kadın...
... karanlıklarda uzanan yol boyunca
fırtınaya direnen bir uçurtma gibi
— küçük kıyamet bizi bulana kadar
bekliyorum seni
ışıyan ay altında
— ayrılıkların şafağında
kavuşmalardan az ötede
seni bekliyorum... 


Suskun//
( Kavuşmalardan Az Ötede başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 25.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.