Karlı dağlar vardı yürek suretinde
Ne yolu vardı yolunun
Ne izi emaresi saçlarının
Yalnız bir koku;
Derin ıslak bir koku…

Hırçın dağların sarp kayalıkları
Ne dik senin akıl yamaçların
Ne ihtişamlı senin yürek dağların
Akıl ertesiydi kaçışlarım
Senden kaçışlarım…

Ardımdan önüme geçti
Ne adım atsam sana çıktı
Yok dedim var oldu
Senden kaçtığım senle doldu

Un ettim eledim dağları sıcak nefesimle
Alev alev sevda üfledim
Şimdi zirvedeyim,
Ellerin ellerimde ya;
Nedir bu acı telaş yüreğinde;

İçimde bir felaket beklentisi
Yar; nedir bu zamansız soğuk,
Kuşlar neden yollara düşüyor
Yar; Neden Dallar düşüyor

Rengi sarı; adı Eylül
Hırçın Eylül…Dallar düşüyor

Soldu mavinin ışıltısı
Bir bitkinlik alemde sorma
Deniz küskün,
Senin başında göçmen kuşlar
Anladım koca dağlar sana dar
Anladım gidecek yolların var

Çırpınıp durur yürek;
Hangi çiçeğe su versin solmasın diye
İçimde isyan içimde kırgınlık
Durun sarılar… Gelmeyin
Durun ağaçlar dökmeyin
Durun kuşlar gitmeyin
Gitmeyin…

Heyhat kim durdurabilmiş zamanı
Sen gidiyorsun yıka döke
Tarumar olmuş yürek
Sen gidiyorsun bile bile…
Anladım ben;
Eylülü sevmişim sen diye…

Rengi hüzün…Adı Eylül
Yürekten can gidiyor
Acı Eylül…Yar gidiyor

( Acı Eylül başlıklı yazı V.AliKızıltepe tarafından 25.09.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.