-bir zamanlar aşıktın ama dedi...
-saçma dedi diğeri...
güldü arkadaşı...
-o ’Adana’ lıyı çok sevmedin mi yani dedi.
daldı gözleri kadının...
-o başkaydı dedi usulca...
-Sahi adı neydi onun?
-Bana adının Mehmet olduğunu söylemişti ama sanırım başkaydı adı...
-yani gerçek ismini bile bilmiyorsun ha???
-bu devirde kim gerçek ki,adı gerçek olsun dedi kadın...
gözleri daldı gitti...elindeki sigaradan bir fırt daha çekti...üfledi dumanını boşluğa...
Araya uzun bir sessizlik girdi.ikisi de konuşmaya cesaret edemedi bir süre...
-Üzülme dedi arkadaşı...elini elinin üstüne koydu arkadaşının...
-Bir zamanlar gerçekten sevmiştin sen...sevmiştin harbiden...
Kafe de oturuyorlardı...garson elinde çay bardaklarıyla dolu tepsiyi getirdi.Masaya iki tane bardak koydu.
-Hiç inkar etme onu sevdiğini dedi arkadaşı kadına...
-evlenecektiniz onunla...ama sonra ne oldu da ayrıldınız kimse bilmiyor dedi.hatta ben bile!!!
-bilmesinler hiç kimse dedi arkadaşı.
-sen gururun ne olduğunu bilir misin?Güvenin sarsılmasının ne demek olduğunu?
-nerden bileyim dedi arkadaşı...
-Mesajlarını yakaladım dedi...önce inkar etti..yeminler etti...o eski sevgilim filan dedi...ama mesajlar yeniydi!!!
-eeee sonra ne oldu???
Sen şüphenin ne olduğunu bilir misin dedi kadın.bir kurt gibi kemirir içini...Acabalar doldu mu bir kez aklına...Feriştahı gelse düzeltemez ilişkinizi...
gene uzun bir sessizlik girdi araya...suskunluk...mutsuzluk...öfke...bıkkınlık...acı...
-hiç aradı mı bir daha seni dedi arkadaşı...
güldü kadın...
-aradı dedi...hem de bir yıl sonra...
neden bir yıl sonra...arada uzun zaman var ama...
her şeyi değiştirdim dedi kadın...adresimi..telefonumu...çevremi...arkadaşlarımı...
-ama sonuçta bulmuş gene seni...
-bende anlamadım dedi nasıl bulmuş...ama bulmuş işte...
-dur tahmin edeyim dedi arkadaşı...