1
meskenim hüzündür benim
sığındığım, soluklandığım, yaşadığım
cepkenim gözyaşımdır benim
biriktirdiğim, sakladığım, döktüğüm
gittiğinden beri sulu sepkenim
dolduğum, sarsıldığım, ağladığım
havada
hüzün kokusu var
itizar
var affa dair
itiraz
var aşka dair
intizar
var ol âfete dair
raf raf itiraf
var hüzne dair
ağlıyor
biri besbelli
nümayiş
içinde ama yapayalnız
kanıyor
yüreği sürekli
asayiş
berkemal değil onda
yüreği
kaburgalarına değiyor
öylesine
çarpıyor şiddetli
intihar
var yokluğuna dair
karanlığın
en dibinde, tek başına
elinde
sigarası bir nefeste tükettiği aşka dair
dilinde makarası
yaşamı sardığı
yüreğinde
feryadı öldürdüğü bülbüle inat
aklında
zoru var illa ki
durup
dururken ağlamaz ya insan
avaz avaz
susmaz ya da
nedensiz
kafayı yemez
içini faş
etmez herkese öyle
yandıkça
küllenir, yandıkça demlenir
yandıkça
güzelleşir, serpilir
benim
sancılarım çoğaldıkça anlamını bulur
ağrılarım
arttıkça sevdam değerini bulur
havada
hüzün kokusu var
yanıyor
biri içten içe
bu rüzgar
ondan böyle elemli esiyor
bu hava
ondan böyle hüzün kokuyor
ilk yağmur
damlası deyince toprağa
nasıl da
kokar toprak
gözyaşları
da deyince cana
öylece hüzün
kokar
tarla
tarla hüzün çiçeği olmuşum
yaprak
yaprak hüzün açıyorum
havada
hüzün kokusu var
biri
tabakadan tütün sarıyor
kaçak besbelli,
kokusu
nefesimi kesiyor
dumanı
genzimi yakıyor
firari
bir sevdanın sürgünüyüm
illegal
bir aşkın müdavimiyim
memnu
olan ne varsa memnunuyum
sana gelmek
kolay da
sende kalmak
çok zor
seni sevmek
kolay da
senden sevilmek
çok zor
bir gider
seni tarumar eder
yersin
sillesini feleğin
yedi düvel
söversin ama nafile
gelmeyeceğinden
eminsin
çekip
gidersin bir akşam karanlığı gibi
tozunu
toprağını silersin bu yeryüzünde
izini
kaybettirirsin, iznin çıkmaz olur
bir daha
deli dolu bir sevdaya
takılırsın
kuru bir hülyaya
yağmur
yüklü bulut gibi çöker kalırsın aniden
dermanın
kalmaz sevmeye
inceldiğin
yerden koparsın
dağılırsın
tespih tanesi gibi ortalığa
sevmelerin
anlamını yitirir
hasretlerin
tazeliğini kaybeder
yalnızlığın
yalınkat olur
daha
çekilmez bir hal alır
işte o
vakit adamakıllı terk edildiğini
okkalı
şamarı yediğini
enseni
kaşıyarak öğrenirsin
havada
hüzün kokusu var
ektiğim
tohumlar hüzne durmuş
doğan
güneşim, açan çiçeğim
esen yelim
hüzne meyyal
ey ölüm
meleği,
vakit
tamam değilse bile gel beni al
güneşi
görmeden açan çiçekten
illa ki hayır
gelmez
annesini
görmeden dünyaya gözlerini açan bebekten
imkanı
yok
asla mutlu
bir adam çıkmaz
mutlu bir
adam çıkmaz