Makbulü devingen ruhun;

İstilasında saklı nedamet yüklü gözyaşı,

Deme sen kâfi, gönülsüz güncem;

Sandığımda fısıldarken

Basireti bağlı onca anı,

Andığımdan ziyade anıldığım;

Sevdiğimdense sevilip de solmaya doyamadığım.

 

Serzenişimde ne gıybet ne de tecelli

Buyuran bir edimde saklıyım:

Sezilerin kovuşturmasında yüreği kapalı

Kim bilir kaçıncı rotayım?

 

Devingen gönülsüz ölgün düşlerim;

Ruhuma katık yaptığım

Anbean hayallere daldığım süzgün aşklarım…

 

Adsız kadınlarla kaplı devran

Ve başı önde kibrini yenmiş olsa, dediğim

Ne çok ceberut öfke:

Kıyama dursa keşke gölgesi her beşerin

Ve kopup dönüverse geriye

Boşluğa saldığım onca terane.

 

Sinesinde kaygan resimler;

Resimlerde yüzsüz gölgeler:

Gölge dediğime bakma sen;

Varla yok arası ruhunu satmış bedenler.

 

Mizacında hafriyat yüklü beyhude telaşların

Silik müfredatı:

Rötuşlasam keşke karakalem çaldığım

Her bir izleğini verdiğim kayıpların.

Adımdan bihaber devran

Ve haznemde saklı tuttuğum çalıntı çocuk neşem,

Hanidir selam vermeye doyamadığım ölü yarım;

Ölümlü ruhlardan olmasaydım keşke dediğim

O çatık kaşlı sergüzeşt mabedim.

 

Şimdi diyeceksin; senden gayrisi yok mu ikbalde,

Yetmezmiş gibi kaşlarını çatıp;

Gizemime sövdüğün iç sesin.

Yoksa beleş bir kahkahada mı gizlenmeliyim?

Hani olur da kesişir yolumuz çıkmazında yüreğin;

Hem belli mi olur;

Bir gülüşüne daha kanarım aşk meleğinin…

 

Şarkılara sinen duygulardan nasiplensem de;

Kısmetimi çok gören yüreğin efkârına ne demeliyim?

Geç bunları geç, demek için varsın olsun çok geç;

Yarından sonra ölmeyi dilediğim:

Sarmalında ahenksiz bir şarkı,

Elimde kopuk yüreğin iliklenmemiş yakası

Ve çok derinde hem de mahrem;

Yine de ne diyeceğimi bilme sen.

 

Sanrılara yığ sen beni;

Yetmedi közde demle saklı çocuk yanımı:

Sırasız bir ölümden medet um istersen ve

Göm beni kimsesizler dergâhına.

 

Bir faniyim aşktan öte ne ise dert eden,

Bir sancıyım en alasından

Ve tüm ziyanı sadece kendine

En muzdarip ikilemim:

Başı sonu kayıp ne çok ihtilal

Devşirsem de günbegün;

Kaygılarıma çoktan resti çektim.

 

En mağdur belki de en münafık gölgeler;

Sıdkı sıyrılmış görgüsüz düşler

Yine de basiretine yığdığım mağlup hikâyem,

Kısık ateşte demlenmeyi ne çok isterdim.

 

( Göm Beni Kimsesizler Dergahına başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 30.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.