Akdamar, Çapanak , sana süslenir
Martılar, Turnalar senden beslenir
Seni seyretmeyen, gözler paslanır
Derin sevdaların dili Van Gölü

Gevaş'tan, Tatvan'a kadar yürürsün
Erciş'ten, Süphan'ı bAŞKa görürsün
Edremit, Ahlat'a sen renk verirsin
Sensiz bu şehirler ölü, Van Gölü

Kuş Adası, Adır, bağrında yara
Savur dalgaların zülüfler tara 
Sevdiğini sana, verdi Tamara
Mavi gelinliğin tülü, Van Gölü

İçinde inciden Kefallerin var
Bir de o görünmez büyük canavar
Kim bilir başka ne cevherlerin var ?
Sahipsiz illerin çölü, Van Gölü

Adilcevaz'a can katar ahengin
Tüm maviler senden almışlar rengin
Yeryüzünde belki bulunmaz dengin
Seni kirletenler deli, Van gölü

Emrah'ın Selvi'si, peri gibisin
Sukut tüm aşkların yeri gibisin
Evladın mis kokan teri gibisin
Gökmen'in gönlünün gülü, Van Gölü 
Dünyanın en güzel Gölü, Van Gölü . . . Gökmen Sakin

Van Gölü'nde bulunan adalar : 
Akdamar Adası 
Adır Adası, 
Çapanak ve Kuş Adası

Tamara : 
Çok eski dönemlerde Van’da bir keşiş yaşarmış ve keşişin güzel mi güzel Tamara adında bir de kızı varmış. Keşişin kızı o kadar güzelmiş ki, gören gönlünden vurgun yermiş. Vanlı genç delikanlılar Tamara’nın peşinde dolaşa dursunlar, O gönlünü yiğitler yiğidi yakışıklı bir Türk gencine kaptırmıştır. Bir süre gizlice buluşmaya devam eden aşıkların durumunu Van’da işitmeyen kalmaz. Kızın babası olan keşiş de bunu duymuş, kızını bu sevdadan vazgeçirmeye çalışsa da başarılı olamaz ve yegane çare olarak kızını Van’dan uzaklaştırmak olduğunu düşünür.
Van Gölü’nde bulunan Akdamar Adası’nda bir kilise yaptırarak, bundan sonraki hayatını kızıyla birlikte bu adada geçirmeye karar verir. Türk genci ile Tamara’nın aşkı o kadar güçlü ve engel tanımazmış ki, Tamara bir fenerle yerini belli eder, Türk genci de her gece yüzerek adaya çıkarmış. Sabaha kadar birlikte olduktan sonra aydınlık olmadan tekrar yüzerek kıyıya dönermiş. Belli bir süre sonra keşiş, iki aşığın buluştuklarını öğrenir ve Türk gencine bir tuzak hazırlar. Keşiş, Tamara’nın işaret fenerinin yerini değiştirir, fakat bundan ne Tamara ne de Türk genci haberdardır.
Aşık genç delikanlı, her gece olduğu gibi kıyıdan suya girer ve adadaki fenerin ışığına doğru yüzmeye başlar. O gece göl dalgalı ve aşırı derecede karanlıktır. Delikanlı yüzmeye devam ettikçe sanki ışık uzaklaşmaktadır. Göldeki dalgalar iyice azmıştır ve gücü iyice tükenen delikanlı keskin kayalıklara çarparak parçalanır. Sulara gömülürken de “ Ah Tamara, Ah Tamara…” diyerek feryat eder. Bu feryatları kayalıklardan yankılanarak Tamara’ya kadar gelir. Tamara da buna dayanamaz ve kendini azgın dalgalara bırakır ve kaybolur. İki aşık genç Van Gölü’nün derinliklerinde buluşurlar. “Ah Tamara” feryatları değiştirilerek “Akdamar” ismi verilmiş ve bu isimle anılmaya başlamış.

( Van Gölü başlıklı yazı Gökmen Sakin tarafından 25.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.