.
.
.
.
           Günlerden Cuma... 
        Günlerden bir de hüzün aslında... Biraz burukluk var havasında, biraz da sızı doldurmuş çantasına... 
Bugün günlerden, moralsiziz aslında...

Şükür Yarabbi. Şükür sana... Verdiklerine de. Vermediklerine de...

Öyle tuhaf oluyor ki insan. Öyle çaresiz... 
Nereye baksam; iki damla yaşın, ramak kalıyor akmasına. 

        Güne, kızımın beni öperek uyandırmasıyla başladım... Ne kadar naifti. Ne kadar ince bir hareketti benim için. Elleri yanaklarımın üzerinde dolanıyor "anni, unay unay" diyerek beni uyandırmaya çalışıyordu. Müthiş bir dokunuştu. Müthiş bir ikili anısı...

         "Canııımmm, günaydın!"
      diyebilmek ne değerliydi de biz farkında değildik... 
         "Canımmm, günaydın!..."

          Evler ateşler içindeydi. Çocuklar annesiz. Anneler evlatsız. babalar habersiz ailesinden... Sonra çocuklar şaşkındı, korkulu gözlerle neye uğradıklarını anlamadan; yüzlerinden ellerine bulaşan o kan görüntüsünün ne olduğunu anlamak için "bu da ne dünya" der gibi bakıyordu karşısındaki kameraya... "DÜNYA BU NE?" 

          Anne'yim ya! Dayanamıyorum bu görüntüye. Anne olmasa da dayanamazdım elbette... 
          Evladımın yanına alıp, o evladı da sarıp sarmalamak geliyor içimden sıkı sıkı. Gel... Gel bize katıl. Sen de bizimle ol. Beraber olalım demek geliyor. 
          Nitekim diyorum da sessiz sedasız bir köşede.. O çocuğa, diğer çocuğa ve hepsine. 
          Hepsini koynuma alıp; annelik etmek ve ruhlarına kadar inmek istemekten başka inleyişim olmuyor bu aralar...

         "Gelin. Siz annesiz kalmadınız. Ben buradayım. Anneniz gibi olamam. Ama onun gibi sevebilirim sizi. Evladım gibi. Emanet alırım sizi de yanıma... Gelin yavrum..." 

         Evladım koynumda güne başlarken bunları düşünmüştüm hep... 
         Düşünüyorum da hala... Ve düşüneceğim de daima...

         Bütün anneler böyle aslında... Evlatlar için. Evlatlarımız için... 
         Top yekun hassasız bu aralar bu dünyada... "Ağlamasa çocuklar" diyoruz hepimiz ve ağlamasak hiç birimiz...

         Rabbim...
         En adil 
olanı en uygun zamanında yapacaktır hiç şüphesiz.
         İnanıyorum ki, damlayan en küçük damlanın dahi hesabı çok ağır olacak...

         Ellerim semada bekliyorum. 
         Yetişebildiğim ne varsa, kim varsa hazırım bir şeyler yapmaya...
         Hazırız kızımla...

         O vakit babalar da çaresiz kalmayacak ve akşam olduğunda eve dönerken huzur içinde dönecekler...

         Hadi dünya...
         Sen bu yaşananların hesabını vereceksen, sıva kolları...
         Sen bu miniğin saçından akan bu kanın hesabını vereceksin.
         Oynarken başını düşüp çarptığında, küçük bir kızarıklıkla ciğeri yanan annenin yüreğini, bu kokusunu silerek rahatlatacaksın dünya...

         Rahatlatacaksın...
         Mecbursun buna...

#Canıyanansabretsincanıyakandayanacağıgünübeklesin    #HzMuhammedSAV

#hikayecianne / #AyşeNurKayaAydoğan / #AnKa

#ağlamasınçocuklar #ağlamasınanneler#hesabınıvereceksiniz
( Hesabı Verilecek Bu Bakışın başlıklı yazı Ayşenur... tarafından 19.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.