ELVEDA DOSTUM


Elveda dostum
Gidiyorum bu şehirden
Göremezsin artık beni
Gülemezsin yüzüme sebepsiz
Düşünmeyiz artık bir köşede 
Karşılıksız sevgisiz.

Sen özlermisin bilmem ama
Ben özleyeceğim seni
Hele o şişman sevgilini.
Paylaşırdık beraber herşeyimizi
Mutluluğumuzu, dertlerimizi.

Zaman su gibi akıp geçti
Kader fakirliği
Yazsa da anlımıza
Hayat hicran yükünü
Vursa da sırtımıza
Hep şükrettik halimize.

Geçmişimize bakıyorum da;
Çocukluğuma dönmeyi
O kadar çok istiyorum ki
Eskisi gibi birlikte
Saklambaç oynamayı
Düştüğümde ağlamayı
Dünyadan tat almayı
Ve hayatın zorluğundan
Habersiz kalmayı
O kadar çok özlüyorum ki
Bayramlarda elime sıkıştırılan
Şekerlemeyi, parayı...

Ah o eski bayramlar;
Ramazan bayramında 
Tatlıya doyardık 
Kurban bayramında
Ete hasret kalırdık
Yoksulluğun gözü kör olsun demişler
Ne de doğru söylemişler.

Ah be çocukluk çağlarımız;
Ne anlardık o zaman giyinmeyi
Çorabımızın ucu yırtık dikili
Pantolonumuz geniş, kazak lekeli
Ya rengârenk pilaçlara ne demeli
Fakir hayatın klasikleri
Kemer yerine kullandığımız da
Rahmetli ninemin orlon ipleri
Biz ki garibanın önde gidenleri.
Mahalle ayağı kalkardı sayemizde
Az koşmadı ardımızdan
Bizim sokağın çirkef kadını Ayşe teyze.

Hani acıktığımız zaman
Ekmeğin üzerine yağ sürüp
Bahçede iştahla yerdik ya
Tadı hala damağımda.
Gece birlikte korku filmi izler
Sabahı edemezdik
Birbirimize sıkıca sarılır
O gece birlikte uyur
Işıkları bile söndürmezdik.
Çocuktuk ve masumduk
Asıl korkunun 
Büyüdükçe başlıyor 
Olacağını bilemezdik.

Ne de güzel geçerdi okul yılları
Hepimizin dilinde "andımız" vardı.
"Türküm, doğruyum, çalışkanım"

Okul tatil olunca
Ayakkabı boyacılığı yapardık 
O meşhur laf hala kulağımda;
Abiler, amcalar!
Parlamasa bedava.
Çok zorumuza giderdi fırça yemek
Çoraplara değdirmeden boyamayı
Bir türlü beceremezdik
Asıl zorluğun zamanla başladığını
Büyüdükçe öğrendik.

Hayaller kurardık bazen;
Altımızda arabamız
Yanımızda aşklarımız
Deli doluydu her anımız
Unutmak istesek de dostum
Unutulmaz ki anılarımız.
İkimiz de sevgiye hasrettik
Masumca, iffetle, tertemiz sevdik
Ne yaptıysak gelmezlerdi imana
Karşılıksız sevmenin acısı bambaşka
Sende biliyorsun 
Sevdim çok sevdim ama!
Seninle evinin önüne giderdik,
Gördüğümüz zaman sevinir
Yüzümüzde tatlı bir tebessüm
Birbirimize bakar gülerdik.

Sonra,
Eve gider takıp teybe
En damardan şarkılar dinlerdik
Dinledikçe hüzne boğulur
İçten içe sohbet ederdik.
Bunlar unutulurmu be dostum
Biliyorum onun için kendimi
Boşuna yordum.
Gözlerim vardı ama
Ben aşka mahkûm 
Sevgiye muhtaç bir kördüm.

Onu ilk gördüğüm günü hatırlıyorum da!
Hayal ettikçe güzel gözlerini 
İçime güneş doğuyor 
Düşündükçe hırçın sözlerini
Sanki bu şehir beni boğuyor.
Nasıl bir sevgi ki bu;
Dolaşıyor kan misali damarlarımda
Başımı yastığa koyduğum anda
Gözlerimden dökülüyor damla damla.
Nasıl bir vicdan ki o;
Merhem olmadı yarama
Kâbus oldu karanlığıma
Aldırmadı bile kalp ağrıma.

Evet dostum vakit doldu galiba
Benim için sakın üzülme
Her zaman olduğu gibi
Senden uzakta olsam bile
Seninle gezip
Hatıralarla yatıp
Geçmişimle avunacağım.
Verdiğin saatini
Hep kolumda taşıyacağım.

Elveda dostum 
İyi bak kendine
Kal esenlik içinde
Hayatın sefasına kapılma fazla
Yaşadığımız onca şeyin hatrına
Beni unutma dostum
Beni unutma.

Bazen gitmek gerekir 
Vedalar acıtsa da.

Murat Gökçe Karsî
01.06.2010
( Elveda Dostum başlıklı yazı Karsî tarafından 5.08.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.