* Hep seni yazdım anlattım. Keşke okuryazar bari olsaydın.


* Bir senin gözündeki ışık aydınlatıyor dünyamı…


* Aç gözlerini. Kalksın göz kapaklarından yalan hile dolu tuzaklarla ağırlaşmış yükler... Sığın yaprakların tomurcuklarındaki oluşacak meyvelere. Sallanıp dursun hafif hafif esen rüzgarlar da taptaze umutlara nefesler.


* Kan ağlayan ufuktaki vedalaşmaların hüzünleri bir bir taşınırken yüreğime sabahın buğusuna karışmakta gözyaşları.


* Ruhumun hüzünleri  ; gecenin sessiz serinliğinde ürpermekte.


* Korkarsınız gözlerine bakmaktan. Çünkü bilirsiniz ki kaybolacaksınız varlığından..


* Gölgelerini taşır gözlerine umutlarının. Baksanız görürsünüz.


* Bazen içinde yaptığı pazarlıkları bile dudaklarına değdiremez insan. Saklar kendini fısıldayamaz.


* Sen gitme hiç... Yoksa yaşamak ve sevdam dul kalır sensiz.


* Dul kaldı sevgilere yüreğim


* Her tarafı sıkıntılarla çevrili duvarlarda esir kalmış ruhum , labirentlerinde çaresizlik dizlerimde dolanır dururum.Dizlerimi büktüm karşında bitsin artık sevgiye dulluğum.


* Bilemediğim endişe ve korkularımı sakinleştir alıp ellerimi avuçlarında... Huzur ver gurbet yalnızlıklarıma. Yaseminler açsın yanaklarında..İzin ver demet demet toplamama. Büyütmek istiyorum seni gönül saksılarımda.


* Bazen fısıldamaktan bile korkar insan.


* Çaresiz yorgun ruhumu rahmetinde yıkamaya geldim. Yağdır sicim gibi üstüme. Kurak bırakma yüreğimi...


* Dilsiz ve çaresiz olur bazen insan. Konuşamaz kendisiyle bile. Direnir kafa tutar için için. Göklere belki de içindeki öze sığınır nihayetinde. Ruhu ile taşır sığınır sırdaş yaratanına. Medet " o " dur. Medet ya Hu !


* Doyur yetim ve öksüzlüğümü sevginle. Gidersin susuzluğumu nemli dudakların. Belirsin çağlayanlar yayılsın damarlarımda. Can bulsun yeniden yüreğim.


* Çatlamış yıllarımın tortularından topladım bugünü. Bir minnetle ilikledim önümü. Keşkelerimde ki yüreğime ferahlık değdir dudaklarınla. Kuytulardaki pişmanlıklarımı sil karanlıklarımı aydınlat bakışlarınla...


* Gök kuşağının altında yaşatıyorsun beni ; seninle dünyam rengarenk.

 

 

 

Ne kadarda geç oldu
Vakit
Ölmeli mi
Yoksa
Yeni bir güne
Gülmeli mi


 ***


Düşünmesen de
Nasıl akıp gidiyor zaman
Karanfile tarçın karışmış
Sarmış her yanı
Keskin bir koku nede yaman
Yaşadıklarına
İsim takamıyor bazen insan
Belki de bulunmamış daha
Harfleri birbirini tamamlayan


 ***


Buğuluydu
Eladan yeşile dönerken
Gözleri
Nedendi
Bilmiyordu...


Sonra baktı
Yeşilden elaya
Boncuk boncuk
Aktı gözyaşları
Bilemedi
Asla nedenini.

( Yaşam Heybemden - 41 - başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 28.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.