Ol aşk-î bahr-u sineyi elem ilâ âlem oldum , 
Bi - elem-i âlem kim ben âleme hem - şah oldum . 

Der muhammed-i ben fâkirân hüsn-ü ebed 
Işk-û râh-ı kayzer-i elem ilâ aşka te'sis-i müebbed . 

Her zann-û âlem ilâ firâk-ı müstakbelde eşim ,
Siney-i cevâb ilâ bulunmaya bu âlemde hem - teşim .

Revâb-î ân ilâ kahr-û ğuzbezân ola bırak bu ezel ,
Halik-û âlemi kevn-i şehn etti ol halık-û lem yezel . 

Ey revât-î bi-çâre olan buhrân-ı yezân ,
Kahr-û ışk ilâ âleme sîbelâl olmaya lâ yezân .

Tekvir-i ân ilâ mevki-i aşk-î derûn ,
Eyledi kalem-i dergâh-î muhammedi den , enderûn .

Zift-i âlem kim ânasırr-î vakt ilâ ol hem hâli havas ,
Her tılsımât-î kebâir ilâ raks eyledü bil - hicâz . 

Vakt-i kevn-i ışk ilâ menbâ-ı hem tekallüb ilâ hezân ,
Rübbe-i şebnem ilâ kılmaya dest-û menbâıma rizân . 

Şühûd-i âlem ilâ sehtâb-î kelâm ol dergeh-i âlem Râb ,
Ol Rabb-ı şehâdet kim kıla seni dergeh-i zânna muhattâb ? 

Bu içtihâd ilâ zinhâr olmaya kulûb-u şehzâdemden münkedir , 
Ol zâhir-û bil bâtın ilâ tekzir eder hakaik-û muktedir . 

Cevş-û hisrâz-î serâz olur , bu nedim-i cihân-ı hem - hazel ,
Âlem-i ışk-u kerhâne ilâ kılan nice bedbâht-û müptezel . 

Bu âlem-i şevk ilâ mâ'mur-û te'sis-i ervâhı ruhdan zinhar kelâm ,
Umum ve havas ilâ hassa eylenilirse kelâm kim ol dil-û lisân-î lâm . 

Akvâm-î beşer ilâ müellâ olmaya bu nihâb-î tezkireden ,
Belkim akvama sirâyet eder cevâb-î rahney-i şebsireden .

Muhayyel ilâ ışk hem âlem çark-û zâhir den sevâl , 
Temmar-î şinh ilâ kılmaya bu tezâhürü , zirâ etmeye hezâl .

Kaftân-ı şerh ilâ cübbe-i naks-ı cerihâma münkebid zât ,
Kahr-û âlem ilâ şerh-û ışk-u müebbed kıldım bizzât . 

Zirâ her enkaz-î beşere eşrâf eyledi bu nur-û hitâb ,
Ve sendelene geldi sâbay-î fecr den inzâl-i bedene bi - mehtâb . 

Her âh-î kâh ilâ âlem nâhr-û beymâsıl ila zâferandan ,
Âh-u zâr eder , ışk-û aşk ilâ muttasıl , hem bi - zerândan . 

Lahd-i âlem ilâ hem tebâuk zikr-û ola her edibe bi - selâm ,
Hâsılı ol muhibbi , aşk-û bahr dan bu kadar felek eyledi kelâm . 

Nûr-û muhammedi hem muhammed bi - fenâ ilâ eyledi merâm ,
Ben firâk-ı zehr den aşk-î ebed , kelâm kim kâfi geldü vesselâm .

( Mevki-i Aşk-ı Derun başlıklı yazı DervişBaba* tarafından 23.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.