Online Üye
Online Ziyaretçi
Bu millet artık hâşâ koyun sürüsü bir millet değildir. Şartlar değişti, imkânlar arttı ve gerçekleri net bir şekilde gören halkımız uyandı…
Asaletiyle, vefasıyla, sadakatiyle, vatanperverliğiyle, yardımseverliğiyle bütün dünyanın dikkatini çeken asil bir millettir.
Doğruları ve gerçekleri görebilen halkımız, “söz konusu vatansa, gerisi teferruattır” diyen ender evsafa sahip elhamdulillah…
Kırk yılı aşkın bir süreden beri devletin her kademesinde, özellikle silahlı kuvvetlerde örgütlenen ve FETÖ diye tabir edilen savaş uçakları ve çeşitli silahlara sahip, oldukça da tehlikeli organize bir terör örgütünden bahsediyoruz. Bu örgüt mensuplarının 15.07.2016 Cuma günü akşamında İstanbul boğaz köprülerini trafiğe kapatarak kendini gösteren ve Cumhuriyet tarihimizde hiç rastlanmayan TBMM’nin Cumhurbaşkanı Külliyesinin bombalanması ve daha da vahimi helikopterlerle sivil halkın üzerine yaylım ateşi açılmasıyla bir darbe girişiminde bulunduğunu anladık…
Kendilerine ‘Yurtta Sulh Konseyi (?)’ adını veren bu hain güruh, memlekete barış ve huzur getirecekmiş!...
TRT’yi basıp görevlilerin yarım saat kadar ellerini arkadan bağlayarak korsan darbe bildirisini okutmaları sinirlerimizi millet olarak iyice germeye yetti…
Operasyona gidiyoruz diye kandırıp darbeye alet ettikleri birçok Mehmetçiğimiz durumu anlayıp teslim olmuş, bir kısmı da neye uğradığını bilmeden gâvura ateş eder gibi kendi halkına namlu çevirmiştir…
Malatya ölçeğinde Sayın Mustafa TOPRAK Valimiz, Büyük Şehir Belediye Başkanımız Ahmet ÇAKIR başta olmak üzere gece saat 23.000’dan itibaren hükümet binası önünde halkımızla birlikte bayrakları ellerimize alarak toplandık ve orada sabahlayarak bu cennet vatanın sahipsiz olmadığını gösterdik. İkinci gece yine aynı şekilde daha da bir coşkuyla, Kur’an tilavetleri, dualar, salâ ve ezanlar eşliğinde meydanlarda kalarak sahiplendik…
Sadece Malatya’da değil bütün Türkiye’de aşağı-yukarı durum aynıydı.
Halk bu halk, hangi beşeri güç önünde durabilir ki?...
Malatya ki, ikinci ordunun bünyesinde bulunduğu pilot bölgelerden birisi olması hasebiyle oldukça önemli bir merkezdi ve asla kendi haline bırakılamazdı…
Özellikle Malatya Büyük Şehir Belediye Başkanımızın talimatıyla iş makineleri, körüklü otobüsler ve diğer araç gereçlerle ikinci ordunun giriş çıkışlarının önüne, hava limanının pistine ve şehrin belirli kritik yerlerine bunların yerleştirilmesi gerçekten takdire şayan bir önlemdi. Bu anlamda Büyükşehir Belediye Başkanımız Ahmet ÇAKIR’a ve ekibine şükranlarımızı arz ediyoruz.
Dünya-âleme çok büyük bir direniş, dayanışma ve birlik ruhu görüntüsünü veren kadirşinas ve duyarlı bu halkımızla övünebiliriz…
Biz bu birlikteliği gösterdiğimiz sürece hangi darbeci darbe yapabilir, hangi çılgın ve hain ülkeyi fitneye sürükleyebilir, hangi terörist uzun vadeli bir şekilde içimizde barınabilir ki?..
Eğer hâlâ bir takım eksiklerimiz, kusurlarımız varsa, bu da derhal gözden geçirilip bertaraf edilmelidir. Öncelikle, vatan hainlerine asla pirim vermemeliyiz ve hiçbir ırkî, mezhepsel ya da başka gerekçelerle onları aramızda barındırmamalıyız!..
Derin ve köklü bir arka plana sahip bu aziz milletin ve cennet vatanın iç ve dış düşmanları hiç azalmayıp mütemadiyen artmıştır… Ama biz, bu darbe girişimde de olduğu gibi yekvücut bir halde dik durursak hiç kimsenin aramıza girmeye, bizi bölmeye, vatanımızı parçalamaya asla gücü yetmeyecektir…
Elbette ki milletçe teyakkuz halimiz devam edecektir. “Su uyur düşman uyumaz!” gerçeğinden hareketle rehavete kapılmayıp, ortalık yatışıncaya kadar meydanları doldurmaya devam edeceğiz inşallah…
İşte bu halkın ve demokrasinin zaferidir.
Kutlu ve daim olsun zaferimiz, temennisiyle!..
MFK