sımsıcak bir yaz günü oturmuş
yalnızlık selinde elimde bir kürek
sarmaşık gibi saçlarına tutunmuşum
hedefim simsiyah gözlerin kadar derin.

bir iç çekiyorum rüzgar esmer tenin 
kadar serin ağaçları oynatıyor yerinden
bense bir türkü tutturmuşum yerimden
şu denize baksana ne kadar da mavi değil mi?

sana yürüdüğüm yollar bir okadar ıssız
bir okadar tehlikeli gündüzün aydınlığında
kaybolmaksa o gözlerinde bir okadarda basit.
ama bilirsin o kırmızı dudakların en büyük arzum.

inci gibi parlayan tırnaklarının hiç bir tasası yok gibi
ellerinse yüreğin kadar temiz saçın yürekleri aşk la
süpüren bir kül kedisi gibi tek farkı saat 12 de etkisini 
sürdürmesi oysa geceler ne kadar da uzun nazarımda.

oysa her geçen günün bir anlamı vardı eskiden
yazılan her şiirin dinlenen her müziğin bir cümbüşü
kahkaların içilen sigaraların bir mazisi vardı elbet
hiç boşuna ölümü solur mu insan ?


( Hiç Boşuna Ölümü Solur Mu İnsan başlıklı yazı yalnızşair_3 tarafından 14.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.