Duvarda asılı takvime benzetirim kendimi
Bir bir günler eksilir ömrümden
Takvim yaprakları gibi
Ya da
Sonbaharda dalında kalmış
Kehribar sarısı son yaprak
Ha düştü ha düşecek diye beklerken
Saatin tik tak sesleri ile geçer zaman…
*
Ah deli gönlüm, boşuna serzenişlerin
Gelip geçiyor iki nefes arasında ki ömür
Gönlümüzün baharı olsa da
Hazan mevsimi değil mi yaşadığımız?
*
Dalında son yaprağı kalmış yaşlı çınar gibiyim
Zamanı gelecek o yaprak da düşecek
Çünkü mevsim son bahar, ömrümün son demi
Mevsim hep hazan yüreğim de hep hüzün…
*
Gelecek göç mevsimi
Alnımıza doğuştan yazılmadı mı göç yazgısı?
Gözü yaşlı ayrılıklar bırakmadık mı giderken
Gitmek istemesem de bakakalırsın ardından…
*
Gözlerimizi ayırmazdık ufuktan
Umudumuz olurdu masmavi gökyüzü
Hayaller kurardık
O da dolduramadı içimizde ki boşluğu…
*
Geride bıraktığımız hatıralar
Ne yaparsan yap avutmaz anılar
Aza koysan almaz çoğa koysan dolmaz
Zaman aleyhine işler yar’sız geçen her an…
*
Ömrümün son demi mevsim hazan mevsimi
Dalında kalmış son bir yaprak ha düştü ha düşecek
Savrulup gidecek rüzgârlarda canını acıtsa da
Sürgün müydü bu hayat bana
Boşuna! Ah edip çırpınma deli gönül
Kimler geldi kimler geçti hayatından
Hiç kimse yer etmedi onun kadar
Çıkmazlarda yüreğim
Senden sonra işte ardımda kalanlar…
 
Mustafa KARAAHMETOĞLU
19.05.2016
 

( Ardımda Kalanlar başlıklı yazı Mustafa Kara tarafından 2.07.2016 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.